| Geçmişle dolu, ve yeraltı sığınaklarıyla da dolu ve savaş harabeleriyle. | TED | إنها مليئة بالتاريخ، وأيضاً مليئة بالمخابيء تحت الأرض وأطلال من الحرب. |
| Birkaç yüz polis ve koruma bir yeraltı direniş hareketi kurmuş. | Open Subtitles | بضعة الآلاف من الشرطه و الحراس شكّلت تحت الأرض حركة مقاومة. |
| Karanlık ruhların sadece yer altında pusuda beklemediklerini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر بأن الأرواح الشريرة لا تتربص تحت الأرض فحسب |
| Planımız, özetle, cadde üzerindeki güneş ışığını toplayan basit bir sistemle doğal güneş ışığını yeraltına çekmek, onu şehir kaldırımlarının aşağısına yönlendirmek ve yeraltına yönlendirilen ışıkla bitkilerin ve ağaçların büyümesini sağlamaktı. | TED | خطتنا،باختصار، أن نجذب ضوء الشمس الطبيعي إلى ماتحت الأرض باستعمال نظام بسيط يجمع ضوء الشمس في أعلى الشارع، وتوجيهه تحت أرصفة المدينة، مما سيسمح للنباتات والأشجار بالنمو بالضوء الذي سيوجّه تحت الأرض. |
| Bayım, bu şeyle kaçabilme şansınız yok. Yeraltında bir tüneldesiniz. | Open Subtitles | ليس هناك أي طريقة لتهرب أنك تحت الأرض داخل نفق |
| Bazıları ağaçların üstünde çiçek açarken diğerleri yerin altında yaşar. | TED | بعضها تزهر عاليًا في الأشجار، بينما تعيش الأخريات تحت الأرض. |
| Eğer yer altına saklanırsak bir şansımız olur, değil mi? | Open Subtitles | إذا نزلنا تحت الأرض فلدينا فرصة بالنجاة، أليس كذلك ؟ |
| Bu çorak arazi, aslında bir yeraltı harikalar diyarının üzerinde. | Open Subtitles | أسفل هذه الأرض القاحلة ، يقع عالم عجيب تحت الأرض. |
| Biz yeraltı üslü, uzay teknolojisi arayan gizli bir organizasyonuz. | Open Subtitles | إننا منظمة سرية تتعقب التكنولوجيا الفضائية من قاعدة تحت الأرض |
| Oranın arkasında yeraltı nehir sistemlerine açılan bir geçit var. | Open Subtitles | هناك في الخلف، يوجد مخرج إلى أنظمة نهرية تحت الأرض. |
| Onun bu yıl ki cadılar bayramı kostümü sadece biraz yeraltı. | Open Subtitles | التى كان إحتفالها بعيد القديسين هذا العام إحتفال تحت الأرض قليلاً |
| Banyo yoğun buhar kaplıydı. Ama fıskiyenin suyu yeraltı kaynağından geliyor. | Open Subtitles | نعم، لكن ماء النافورة يجيء من نبع تحت الأرض كبرودة ثلج |
| yer altında ya da yamaçta kurulu büyük bir yer olmalı. | Open Subtitles | إذن يجب أن يكون كبيرا تحت الأرض أو على سفح الجبل |
| Hayır, Wild, Christy'yi yer altında tutan doktorun adı değil. | Open Subtitles | كلا دكتور وايلد ليس اسما لشخص يحتجز كريستى تحت الأرض |
| Bir insan ne kadar süre yer altında havasız hayatta kalabilir? | Open Subtitles | كم يستطيع للإنسان البقاء على قيد الحياة تحت الأرض بدون هواء؟ |
| Sporlar filizleniyor ve miselyum oluşup yeraltına giriyor. | TED | و الأبواغ تنتج برعم و تتشكل الميسليوم و تذهب تحت الأرض |
| Altkatların 6 seviyesinden 10 seviyesine dek, Yeraltında karaghlandırılmış, askeri birliklerimiz var. | Open Subtitles | لدينا قوات هنا والقيادة تحت الأرض تحت الأرض خلال من السادس للعاشر |
| Neredeyse bir kilometre yerin altında ve yüzeyden bir girişi yok. | Open Subtitles | إنه تحت الأرض بحوالي نصف ميل وليس ثمة مدخل من السطح |
| Ama 1929'dan önce, ülkenin her yerindeki şehirler yer altına su boruları döşemişti. | TED | لكن بحلول عام 1929 , المدن في جميع أنحاء البلاد قد وضعت أنابيب مياه تحت الأرض. |
| yer altı olsa bile burada benim misafirin olduğun için memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور أنك ضيفي هنا بالرغم من أن ذلك تحت الأرض |
| yeraltındaki piramit, bir piramit değil... o bir uzay gemisi! | Open Subtitles | ذلك الهرم الذي تحت الأرض ليس هرم إنها سفينة فضاء |
| Etrafımızdaki açık alanda çok şey var ve çoğu zaman toprağın altında ne olduğunu bilmiyoruz. | TED | هناك الكثير من الأماكن حولنا، وفي معظم الوقت لا نعرف ما تحت الأرض. |
| yeraltından sualtına iniyoruz. | TED | و منذ ذلك الحين في تحت الأرض و تحت أعماق البحار |
| Yer altındaki laboratuvarına, taşlaşmış ahşap koymak için çok zahmet çekmiş olmalı. | Open Subtitles | كان ليتحمل الكثير من المشقة ليضع خشباً متحجراً في مختبر تحت الأرض. |
| Diğer uçtan çıkan temiz, berrak suysa herkesin bahçesini sulamak için yer altından dolaşıyor. | TED | ويخرجُ الماء النظيف من الطرف الآخر ويسيرُ تحت الأرض ليروي حديقة كل شخص. |
| Zaman dolar da ortağım hâlâ toprak altında olursa, işini bitiririm. | Open Subtitles | إذا انتهت المدة و بقي زملائي تحت الأرض هل تفهم ؟ |
| Ölülerden hiçbirinin ismi toprağa gömülmeden iptal edilemez. | Open Subtitles | جدول الموت، لا أحد يمكنه الهرب منه ـ ـ ـ ـ ـ ـ إلا إن دُفن تحت الأرض |
| Güneşe tapanlar yarasa adamları yerin altına inmeye mi zorladı? | Open Subtitles | حيث قام عبدة الشمس بمهاجمة الرجال الخفافيش تحت الأرض ؟ |