| En önemlisi, Siftable'lar birer fiziksel cisim, tıpkı oyuncak küpler gibi. Onları kavrayıp, Hareket ettirebilirsiniz. | TED | والأهم من كل هذا، انها مادية لذلك هي كالمكعبات ، يمكنك تحريكها بالوصول إليها والتقطها. |
| Şimdi de parmaklarımla eş zamanlı olarak onu Hareket ettirebilirim. | TED | من ثم يمكنني تحريكها باستعمال إصبعين في نفس الوقت. |
| Bu benim eklediğim yeni bir parça haricinde aynı oyun, dikey ve yatay Hareket edebilen bir kare parça. | TED | إنها مثل اللعبة الأصلية بإستثناء اني قدمت قطعة جديدة, قطعة مربعة , يمكنك أن تحريكها رأسيا وأفقيا |
| Eğer yeteri kadar konsantre olabilirsem, eşyaları Hareket ettirebilirim. | Open Subtitles | إنها نابعة من عقليّ. إذا ركزتُ بشدة على الأشياء، أتمكن من تحريكها. |
| - Ajite, zihinsel rahatsızlık demek. | Open Subtitles | تحريكها هو رمز للمريض عقليا. |
| Sadece oyunda bir piyonunu ileri sürdü. | Open Subtitles | تلك قطعة تم تحريكها على اللوحة |
| Belki de bozulmuştur ve Hareket edemiyordur. | Open Subtitles | ربما عنده عطل في السيارة.. ولا يستطيع تحريكها |
| Bomba ekibi onu ne Hareket ettirebileceklerini ne de imha edebileceklerini söylediler. | Open Subtitles | لا تستطيع فرقة تفكيك القنابل تعطيلها أو تحريكها. |
| Bazen eşyaların Hareket ediyormuş gibi göründüğünü de söylemişti. | Open Subtitles | و قال بأنه بدا أحياناً بأنّ الأشياء و كأنه تمّ تحريكها |
| Eğer ceset Hareket ettirilirse, çürükler kayar, ama bu harekete rağmen yine de tam olarak ölüm zamanını belirleyebiliriz. | Open Subtitles | الأن لو أن الجثة تم تحريكها لون البشرة يتغير ولكن يوجد دليل على هذه الحركة و لا يزال يمكننا تحديد وقت الوفاة |
| Aslında, hala Hareket ettirip ettiremediğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | وأتذكر عدم مقدرتي تحريك ذراعي في الحقيقة , لا أعلم اذا كنت أستطيع تحريكها الأن |
| Eğer Hareket ettirmiyorlarsa neden hareketli yapıldı? | Open Subtitles | لماذا يمتلكونه لتتمكن من تحريكها إذا كنت لن تحركه حولها؟ |
| Hareket ettirebiliyorum. Bu iyiye işaret, değil mi? | Open Subtitles | يمكنني تحريكها تلك علامة طيبة ، أليس كذلك ؟ |
| Eh peki, onu nasıl Hareket ettireceğiz? Ben ona dokunamıyorken bile. | Open Subtitles | أجل، كيف يمكننا تحريكها إذا لم يكن بوسعي لمسها أصلاً؟ |
| Galiba Hareket ettirebilirim ama tek başıma yapamam. | Open Subtitles | اعتقد أني يمكنني تحريكها ولكن لا أستطيع فعل ذلك بمفردي |
| Kayalar Hareket etmek istemese de onları yerinden oynatacağız. | Open Subtitles | الصخور تفضّل ألّا يتم تحريكها، ولكن علينا تحريكها مع ذلك. |
| Hareket ettiremediğimi biliyordum. Daha önce denemiştim. | Open Subtitles | أعرف أني لا يمكنني تحريكها لقد حاولت من قبل |
| Bir şey bacağımı kesti. Hareket etme. Sakinleş. | Open Subtitles | شيئاً ما يقطع قدمي توقف عن الحركة، استرخي و انظر إن كان بإمكانك تحريكها أيمكنك أن تتحرك الآن ؟ لا ؟ |
| Bir kası Hareket ettirme sinyalinin biz harekete karar vermeden önce gönderildiğini göstermek için deneyler yapıyorum. | Open Subtitles | ولا تترددي في ضرب البوق خلال الاحزاء الممله أؤدي بعض التجارب لاظهر ان اشارة تحريك العضلات تحدث قبل أن تقرر تحريكها حتي |
| Sadece oyunda bir piyonunu ileri sürdü. | Open Subtitles | تلك قطعة تم تحريكها على اللوحة |