| Çoğu insan kolundaki iğneyi bile çıkartamaz. Pencereyi Kırmak ya da bir görevlinin nefesini kesmek şöyle dursun. | Open Subtitles | معظم الناس لا يستطيعون معالج الأمر بالخارج ناهيك على تحطيمها للنافذة وخداعها لنائب. |
| Testisler parçalandığında ne olduğunu bilmiyorum. Sence yumurta Kırmak gibi midir? | Open Subtitles | لا أعلم ماذا يحدث للخصيِّ عندما يتم تحطيمها, أتظن أنه مثل كسر بيضة؟ |
| Onlar için kapıyı açmazsam Kırmak için uğraşıyorlar. | Open Subtitles | وإن لم أفتحها لهم، فسيحاولن تحطيمها. |
| Eğer bu pencere kırılmış olsaydı asla içeri girmezdi. | Open Subtitles | و لو كانت النافذة تم تحطيمها لم يكن ليدخل ابدا |
| Biri pompaların olduğu yerde, buradaki de kırılmış. | Open Subtitles | إثنتان، واحدة مسلطة على المضخات، وتلك الأخرى هنا تم تحطيمها. |
| ...evinin camları kırılmış. | Open Subtitles | نافذة المنزل تم تحطيمها |
| Kırmak daha kolay olur. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل تحطيمها |
| Kırmak daha kolay olacaktı. | Open Subtitles | كان من السهل تحطيمها |
| Pencere kırılmış. | Open Subtitles | نافذة الركاب تم تحطيمها. |