| Senin gibi birinden umacağım tek şey, tüm kozları elinde barındırmasıdır. | Open Subtitles | ما أتوقّعه من رجل مثلك هو نظام تحوز فيه كلّ المميّزات |
| Tüm gezegenin kaderini elinde tutuyorsun. | Open Subtitles | أنت من تحوز مستقبل الكوكب بأكمله بين يديك |
| elinde kullanacak şey olmayınca bir şeyi bulmak zor oluyor. | Open Subtitles | يصعب العثور على شيءٍ، حينما لا تحوز شيئاً تبدأ من خلاله. |
| Kayıtlı, bağımsız olduğu hâlde her zaman cumhuriyetçilere oy veriyor ve ne kadar parası varsa karısı ondan fazlasına sahip. | Open Subtitles | ومسجّل مستقل، على الرغم أنّه يصوّت للجمهوريون دائماً، وقدر المال الذي لديه، زوجته تحوز أكثر منه |
| Zorla bedenime sahip olabilirsin... ama ruhuma asla! | Open Subtitles | يمكن ان تحوز على جسدى ولكن لا يمكنك تقييد روحى |
| Zorla bedenime sahip olabilirsin... ama ruhuma asla! | Open Subtitles | يمكن ان تحوز على جسدى ولكن لا يمكنك تقييد روحى |
| -Parasını niçin elinde tutamasın ki? | Open Subtitles | و لماذا يجب عليها ألا تحوز مالها ؟ |
| Neden elinde benim fotoğraflarım var? | Open Subtitles | لماذا تحوز صوري؟ |
| Kısa keseyim. Elijah, Davina'nın elinde. | Open Subtitles | دعيني أتطرّق لصلب الموضوع، (دافينا) تحوز (إيلايجا). |
| Federal Alman Cumhuriyeti'nin güvenliği tehdit eden belgeler Laura Sutton'un elinde. | Open Subtitles | ({\pos(192,225)}لورا سوتن) تحوز الملفات التي تهدد أمن جمهورية (ألمانيا) الفدرالية |
| - Caroline elinde. Elena elinde. - Planı bu. | Open Subtitles | تحوز (كارولين) و(إيلينا)، تلك هي خطّتها. |
| Ufak bir hatırlatma. Rebekah Aurora'nın elinde mi? | Open Subtitles | ملاحظة بسيطة، (أورورا) تحوز (ريبيكا). |
| Ufak bir hatırlatma. Rebekah Aurora'nın elinde mi? | Open Subtitles | ملاحظة بسيطة، (أورورا) تحوز (ريبيكا). |
| Elena elinde. Evimiz elinde. - Tüm kasaba elinde. | Open Subtitles | تحوز (إيلينا) والبيت والمدينة برمّتها. |
| Aynen böyle, ölümlü beyninin anlayabileceğinden daha fazla güce sahip bir odaya ulaşmamı sağladın. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة منحتي إمكانية الدخول إلى الغرفة التي تحوز المزيد من القوة خيـالك الفاني لا يستطيع إستيعاب الأمر |
| Dünyadaki en harika şeylere sahip olmasını isterdiniz. Peki benim istememin nesi yanlış? | Open Subtitles | ألا تريدها أن تحوز على أجمل و أسعد حياة |
| Bu konuda yeni olduğunuzu anlıyorum, Bay Ostrin ama uğruna bir adamın öldürüldüğünü düşündüğümüz bu parçaları sahip olduğunuzu açığa vurmanız kendinizi temize çıkarmak için çok iyi bir yol değil. | Open Subtitles | " أفهم أنك جديد على هذا سيد " أوسترين لكن بكشف أنك تحوز على قطع نظن أن رجلاً قتل بسببها |
| Luisa Ferida'nın yüzüğüne sahip olmak belki onu heyecanlandırabilir. | Open Subtitles | قد يكون من الرائع أن تحوز(ديزي) على واحد من خواتم(لويزا فريدا) |
| Bu güce sahip olmamalısın. | Open Subtitles | لايجب أن تحوز مثل هذه القُوة. |
| Bu güce sahip olmamalısın. | Open Subtitles | لايجب أن تحوز مثل هذه القُوة. |
| Senin gibi bir pislik dilimizi konuşma yeteneğine nasıl sahip oluyor? | Open Subtitles | {\pos(192,50)\cH92FBFD\3cHFF0000}أنـى لك و أنت وغـد أن تحوز القدرة عـلى التحدث بلغتنـا ؟ |