| Annemin iki kızına da hizmet yemini ettin, değil mi? | Open Subtitles | أريد أن أتدرّب معكِ. لقد أقسمتِ أن تخدمي ابْنَتَيّ والدتي. |
| Sana kötü davrananlara hizmet etmek o kadar kötü olurdu ki. | Open Subtitles | من المريع أن تخدمي من يهملونك أو يعاملونك بطريقة غير لطيفة. |
| Benimle birlikte hizmet etmeni tercih etme nedinim buydu. | Open Subtitles | ولهذا اخترتكِ كي تخدمي إلى جانبي |
| Bak, senin insanlara içecek falan servis etmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | شوفي مالازم تكوني عم تخدمي ولا شي |
| - Hayır, burası self servis. | Open Subtitles | -لا، هنا يجب أن تخدمي نفسك بنفسك |
| Demek Sannojo kabul ederse, efendimize minnettarlıkla hizmet etmeyi kabul edeceksiniz? | Open Subtitles | ،(إذن لو وافق (سانوجو فهل ستوافقين بامتنان بأن تخدمي مولانا؟ |
| Ülkene hizmet ettiğini unutma. | Open Subtitles | و تذكري فقط بأنك تخدمي دولتك |
| Ülkene hizmet etmen istenmiş. | Open Subtitles | طُلِب منكِ أن تخدمي بلدِكِ. |
| Sürünün amacına hizmet etmiş olacaksın. | Open Subtitles | . يجب ان تخدمي إرادة المجموعة |
| Senin yolun bu. hizmet etmeyecek, pazarlık yapmayacaksın. | Open Subtitles | انت لن تخدمي او تفاوضي |
| Ülkenize hizmet etmek için. | Open Subtitles | كي تخدمي وطنك. |
| Mary-Anne, o adama servis yapayım deme. | Open Subtitles | (ماري آن)، يفضل إلّا تخدمي هذا الرجل. |