| Tanıdığım tüm dâhiler bir hastanede kilitli kalmışken nasıl yapacağım bunu acaba? | Open Subtitles | كيف أنا سأفعل ذلك عند كل عبقري وأنا أعلم تخوض هذا المستشفى؟ |
| Uzun hikaye, ama panik odanda kilitli kaldım. | Open Subtitles | قصة طويلة، ولكن أنا نوع من تخوض غرفة الهلع لديك. |
| Bir poligraf testine girmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد أن تخوض تلك المناقشة مع الصحيفة؟ |
| Ve her nasılsa, yine de benim tüm çektiklerim senin de başına gelecek. | Open Subtitles | وعلى أي حال .. لازال عليك أن تخوض . كل ما عانيته |
| Bu seferkine katılman gerekmez. | Open Subtitles | يمكنك ان تذهب الى اي مكان,لا يجب عليك ان تخوض هذه العملية |
| Bunun içine yapayalnız girmesine nasıl göz yumarsın? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تجعلها تخوض هذه الحرب وهي ليست مستعده تماما ؟ |
| Çocuklar, muhtemelen bunlardan birinde kilitli, tamam mı? | Open Subtitles | الرجال، هو على الأرجح تخوض واحدة من هذه، حسنا؟ |
| Rachael'ın kapısı kilitli cevap vermiyor | Open Subtitles | وراشيل تخوض. وقالت إنها لا يستجيب. انتظر هنا. |
| Beni burada kilitli tutarak hayatının hatasını yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت ترتكب خطأ حفظ لي تخوض هنا. |
| Tanrıya şükür ki hücreler hala kilitli. | Open Subtitles | الحمد لله احتواء لا تزال تخوض الخلايا. |
| Sıralamaya girmek için en azından bir kere dövüşmüş olman gerek. | Open Subtitles | لابد ان تخوض نزالاً واحداً على الأقل لتكون مصنفاً |
| - Konuya benimle girmek istemiyorsun sadece. | Open Subtitles | لكنكَ لا تريد أن تخوض فيهِ معي فحسب أيتها الطبيبة |
| Bu komik ama benimle para hakkında sidik yarışına girmek istemezsin. | Open Subtitles | لكنك لا تريد ان تخوض منافسه مزعجه معي حول المال |
| Bunu tek başına atlatmana izin vereceğimi... | Open Subtitles | ستكون مجنوناً إن ظننتني سأتركك تخوض هذا بمفردك |
| - Takip etmemem için bana söz verdirdi, ama bu savaşta bizim için tek başına savaşmasına müsaade etmem olur şey değil. | Open Subtitles | لقد جعلتنى أعدها بألا أتبعها ، ولكن من الغباء أن أدعها تخوض هذه المعركة عنا. |
| Bu yarışa katılman şart mı Messala? | Open Subtitles | هل يجب أن تخوض هذا السباق "ميسالا"؟ |
| Bu yarışa katılman şart mı Messala? | Open Subtitles | هل يجب أن تخوض هذا السباق "ميسالا"؟ |
| Bu ailenin kendi kendisiyle savaşa girmesine müsaade etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن اجعل هذه العائلة تخوض حربا مع نفسها |
| Bu savaşa tek başına girmesine izin vermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | -سنتركها تخوض هذه المعركة لوحدها؟ |
| Ziyaret konusunda sizinle mücadele etmemeye karar verdi. | Open Subtitles | انها قررت انها لا تخوض معك صراع من اجل الزيارة. |
| Şirketi 3 bin kişinin işten çıkarıldığı, ürünlerin %70'nin kısıldığı günlerden.. | Open Subtitles | لقد أعدت الشركة إلى الحياة بعد أن كانت تخوض عناء تسريح 3000 شخص |