"ترتعش" - Traduction Arabe en Turc

    • titriyor
        
    • titriyorsun
        
    • titriyordu
        
    • seğiriyor
        
    • titredi
        
    • sarsılmış
        
    • Titreme
        
    • titreyen
        
    • titremeye
        
    • titreyecek
        
    • titrediğini
        
    • titreteceğim
        
    • titretir
        
    • Titreşime
        
    • titreyerek
        
    Telefon ahizesini kaldırdığınızda ne kadar eliniz titriyor? nasıl bir Titreme ve zaman içinde nasıl değişim gösteriyor? TED فعندما ترفع سماعة الهاتف ما مدى إرتعاش يدك, و كيف ترتعش, و ما حالة هذا الإرتعاش مع الوقت؟
    Daha ciddi bir şey hissetmeliyim. titriyor musun? Open Subtitles اعنى ان يجب ان اشعر بشئ ما اكثر جدية هل ترتعش ؟
    Gözlük taktığım halde, doğru dürüst göremiyorum. Ellerim titriyor... Open Subtitles عيناى لم تكن بحالة جيدة بالرغم من هذه النظارة ويداى ترتعش
    titriyorsun, terliyorsun. Kendine gel ve kapıyı kontrol et. Open Subtitles كنت ترتعش ، ترتعد ، تتعرّق و تراقب الباب
    O denli tutkuyla aşıktı ki, sizi ne zaman düşünse, elleri titriyordu. Open Subtitles كان غارقا فى العشق, لدرجة انه كان عندما يفكر فيك, ترتعش يداه
    Bir şey yükseliyor. Eskilerden de eski bir şey. Herkesin kuyruğu seğiriyor. Open Subtitles شيئاً ما ينهض , شيئاً أكبر من الكبار والجميع أذيالهم ترتعش
    Bacağım titriyor mu diye baksana, titrediğini hissediyorum da. Open Subtitles تفقد ما إذا كانت رجلي ترتعش أشعر بأنها ترتعش
    Gülmekten elim titriyor, atamıyorum vallaha. Open Subtitles يدي ترتعش من الضحك لدرجة لا يمكنني توقيعه
    Dudakları titriyor, gözleri doldu, burnu açıldı. Open Subtitles شفة ترتعش عيون مليئة بالدموع والانف المشتعل
    Bir bardağı bile tutamam. Hava değiştiğinde elim titriyor. Open Subtitles لا يمكنني حتّى حمل كوب، يدي ترتعش أيّان تغيّر الطقس.
    - Kadının korkusundan dişlerin mi titriyor? Open Subtitles هل هي مخيفة جدًا لتجعل أسنانك ترتعش من الخوف؟
    Parkinson hastalığı var. Eli ne biçim titriyor baksana. Open Subtitles لأنه أصيب بالشلل الرعاش يده ترتعش أكثر مما قلته
    Joel, çizmelerinin içinde titriyorsun evlat. Open Subtitles جول, أنت ترتعش في حذائك يا بني
    Ellerin çok soğuk. Neden titriyorsun aşkım? Open Subtitles يداك باردتان جدا لماذا ترتعش يا حبيبي؟
    Öyle ama titriyorsun. Korkmuş olmalısın. Open Subtitles حسنا ، انت ترتعش ، لابد انك خائف جدا
    O elektrik yüklenmiş bir halde doğruca bize doğru geldi,... ...yanımıza oturdu, titriyordu,... ...Dereck'e doğru olan sırtıyla etrafa bakıyordu. TED لقد جاءت نحونا .. ومن ثم بدأت تنظر إلينا بصورة مباشرة وجلست بقربنا ترتعش وادارات ظهرها الى ديرك .. واخذت تتفحص
    Çıplak bedenlerimiz karanlığın örtüsü altında seğiriyor. Open Subtitles أجسامنا العارية ترتعش تحت ظلمات الليل الحالكة
    Gök gürültüsü'nün savaş yumruğu dağları çökertti ve ormanlar korkudan titredi. Open Subtitles مطرقة حرب الرعد، تجعل الجبال تنهار، والغابات ترتعش من الخوف
    Biraz sarsılmış tabii, ama iyileşecek. Open Subtitles أقصد، إنها ترتعش قليلا، بالطبع لكن ستكون على ما يرام. وشرطة الأمم المتحدة
    İkinci değişkende ise, William her geçen saat yeteneklerinden şüphe duymaya başlıyor ve elinde Titreme baş gösteriyor. TED المتغير الثاني: بدأ ويليام بالشك في مهاراته قبل ساعات من انطلاق التحدي فبدأت يده ترتعش.
    Küçük bir kız, mor düğmeyi çekmeyi denedi sonra da itmeyi. Olmayınca arkasına yasladı ve titreyen alt dudağıyla kutuya baktı. TED حاولت فتاة صغيرة أن تسحب الزر البنفسجي وأن تضغطه، ومن ثم استلقت وحدقت بالصندوق وشفتها السفلى ترتعش.
    Elim titremeye başladı ama onun için sorun değildi ama ardından kasılmalar başladı ve onun önünde donakaldım. Open Subtitles من الصعب شرح مرض باركنسون لفتاة بالخامسة بدأت يدي ترتعش . ولم يهمها ذلك
    Dudakları titreyecek ve gözlerini kırpıştıracak, ama kapanmayacaklar. Open Subtitles شفتيها سوغ ترتعش وعيناها سوف ترتجف، ولكنهما في الواقع لن ينغلقا.
    Elektrotlar şimdi kapatıldı ve bayanın titrediğini görebilirsiniz. TED الأقطاب مطفأة الآن و يمكنك أن ترى أنها ترتعش
    "Odin'in kılıcı adına bu dünyayı gücümle titreteceğim." desene. Open Subtitles أوه، ويقول، "بالسيف أودين، سأجعل ترتعش الأرض مع قوة لي."
    Yer, titretir ve gökyüzü davul çalar. Open Subtitles الأرض ترتعش و السماء تلعب الطبول.
    Maribelle, çenesi havada, dizleri titreyerek orada otururken annem onu dikkatlice süzüyordu. Open Subtitles ماريبيل وقفت هناك خائفة ... وركبتها ترتعش وكانت والدتي تحدق فيها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus