| Bana bizi FTK'ya rapor etmemesi için evine ekleme yaparak Phil Hymore'a rüşvet teklif ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أنك ترشو فيل هيمور حتى لايبلغ عنا اللجنة الفيدرالية عن طريق شراء إضافة إلى بيته؟ |
| Güvenliğime para mı ödedin, bilim adamlarıma rüşvet mi verdin? | Open Subtitles | تدفع لفريقي الأمني ؟ ترشو علمائي ؟ |
| Hâkime rüşvet verdin ve yine de 3 yıl yedim? | Open Subtitles | أنت ترشو القاضي وأنا احصل على 3 سنوات؟ |
| Oh, daha önce bankacılara rüşvet vermedin mi? | Open Subtitles | وانت لم ترشو مسؤالي البنوك من قبل ؟ |
| Profesör Gerard'ı rüşvetçilikle suçluyorsun ama federal memurlara rüşvet veren sensin. | Open Subtitles | إنكَ تُقاضي البرفسور (جيرارد)لقبولهِ برشوة عندما أنت الذي ترشو الموظفين الفدراليين. |
| Kafanı çalıştır. MGM Reeves'in annesine rüşvet verdi. | Open Subtitles | ،فكر ملياً شركة "م ج م" ترشو الأم |
| Yargıca rüşvet vermek mi istiyorsunuz? Seni tutan yok. | Open Subtitles | تريد أن ترشو القاضي؟ |
| Ve seninle ilgili, Nate valiye rüşvet verdiğinin resimleri, rüşvetten bahsettiğin bir kayıt, ve sevimli kostümleriyle takımının resimleri var. | Open Subtitles | (وضدّك ، يا (نيت صور لك وأنت ترشو العمدة شريط فيديو وأنت تتحدّث حول الرشوة |
| - Jordan. Bu FBI ajanına rüşvet falan teklif etmedin, değil mi? | Open Subtitles | لم تحاول أن ترشو عميل الـ(إف بي آي) هذا، أليس كذلك؟ |
| TK'ye terapiye gelmesi için rüşvet veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن ترشو تي كاي) ليتعالج) |
| Rodney'e rüşvet olarak sakız vermene inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك ترشو (رودني) بالعلكة |
| Erkek kardeşin sokakta uyuşturucu satar, kız kardeşin tanıklara rüşvet verir bir de Danny vardı tabii. | Open Subtitles | وشقيقة ترشو الشهود وأخيراً هناك (داني) |
| Hakime rüşvet mi verecektin? | Open Subtitles | ترشو قاضياً؟ |