| Ağzına geri sokarsan, seni öldürür! Onu lavaboya sokmamız gerekiyor. Beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | إذا دخل مرة أخرى إلى فمك فسوف يقتلك يجب علينا قطعه و رميه فى البالوعة أنت ترعبني |
| Dostum, beni korkutuyorsun. Bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أنت ترعبني يا رجل كيف عرفت هذا؟ |
| Lütfen, korkutuyorsun beni. | Open Subtitles | من فضلك، انت ترعبني توقف. |
| Ben de öyle. Kalabalığın önünde şarkı söylemek... beni korkutuyor. | Open Subtitles | فكرة الغناء أمام هذا الحشد الكبير من الناس ترعبني كثيراً |
| Yürümeye başladığım günden beri korkutuyor. | Open Subtitles | انها ترعبني من اي وقت مضى منذ أن تعلمت المشي. |
| Üzgünüm ama bütün o dönmeler beni biraz korkuttu. | Open Subtitles | أسفة. كل هذه الإضاءة كانت ترعبني. |
| Ne yapıyorsun sen, beni korkudan öldürmeyi mi? | Open Subtitles | ماذا تفعل، أتحاول أن ترعبني حتى الموت؟ |
| Çok iyi iş yapıyorum. Ve bir daha sakın benim gözümü korkutmaya çalışma. | Open Subtitles | ولن ترعبني أبداً لأنني امرأة استثنائية |
| Böyle şeyler beni ürkütür! | Open Subtitles | أشياء كهذه ترعبني |
| Çünkü dürüst olmak gerekirse bu hayalet ışıklar biraz ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | لذلك إذا أردت أن أكون صريح أضواء الأشباح هذه ترعبني |
| Lanet olsun, niye beni böyle korkutuyorsun? | Open Subtitles | يا للهول أنت ترعبني ؟ |
| Beni korkutuyorsun. Deli olabilirsin diye. | Open Subtitles | أنت ترعبني أعتقد بأنك مجنون |
| Tamam. şimdi beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | حسناً انت الان ترعبني |
| Bazen beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | أنت ترعبني أحيانا. |
| Tamam, beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنت ترعبني |
| Buraya gel. Beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | بربك يا رجل أنت ترعبني. |
| Ben oraya çıkamam. Düşüncesi bile beni korkutuyor. | Open Subtitles | لا يمكنني الصعود هناك، الفكرة كلها ترعبني. |
| Tanrım, inşallah gelmez. Beni çok korkutuyor. | Open Subtitles | يا إلهي ، لا أتمنى ذلك إنها ترعبني |
| Bekaret konusunda bu kadar takıntılı olması beni korkutuyor. | Open Subtitles | مذهل ... التصرفات المهووسة المتعلقة بعذريتها .. ترعبني |
| - Beni korkuttu. | Open Subtitles | -لماذا؟ -إنها ترعبني |
| Dostum beni korkudan öldürmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | يا رجل ، هل تحاول ان ترعبني ؟ |
| Bu göl beni gerçekten korkutmaya başladı. | Open Subtitles | يا رجل ، هذه البحيرة بدأت ترعبني |
| Aşık olma düşüncesi ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | فكرة الوقوع في الحب ترعبني |