| Biz arkadaşımızı sana bıraktık ve başka bir lanet ruhu onun içine mi koydun? | Open Subtitles | لقد تركناك تاخذ صديقنا و انت اللعين وضعت روح اخرى في جسدة |
| Doğrudur. De Foix'la beraber seni sefil bir yerde bıraktık. | Open Subtitles | هذا صحيح, "دي فوا" وأنا تركناك في ذلك المكان الرهيب. |
| Şu anda buna neden başlamana izin verdik diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أتسائل لماذا تركناك تبدئين هذا الأمر. |
| Yaşamana izin verdik, bize ihanet ettiğin hâlde yürüyüp gitmene izin verdik. | Open Subtitles | تركناك لتعيش تركناك تغادر بينما كنت قد خنتنا |
| İzlemene izin veriyoruz diye bizden biri olduğunu mu sandın? | Open Subtitles | أ كنت تظن لأننا تركناك تشاهد إذًا فأنت واحد منا؟ |
| Gitmene izin verirsek bundan kurtulursun diye düşünmüştük | Open Subtitles | وبأنه إذا تركناك ترحلي ستخرجين ذلك الشئ من داخلك |
| Senin yanımızda görünmene izin verdiğimiz için şanslısın. | Open Subtitles | أنا أعني، أنت محظوظة لأننا تركناك تشاهدي معنا |
| - Seni bir kere bu gemide bıraktık. | Open Subtitles | . نحن بالفعل تركناك علي متن السفينة مرة |
| Bill ve ben sizi o gazetecilerle bir başınıza bıraktık. | Open Subtitles | الطريقة التي تركناك عليها أنا وبيل معلّق... مع كل أولئك الصحفيين. |
| Seni bu yüzden bıraktık. | Open Subtitles | لهذا تركناك تذهب |
| Seni çok fazla yalnız bıraktık. | Open Subtitles | لقد تركناك لفترة بدون تدخل |
| Seni hep yalnız bıraktık. | Open Subtitles | ولقد تركناك لوحدك |
| Albay, kaçmanıza izin verdik, çünkü Martin'in sizi doğruca ona getireceğini biliyorduk. | Open Subtitles | أيها الكولونيل، تركناك تهرب لأننا كنا واثقين أن (مارتن) سيقودك إليه |
| O tişörtünle aylakça dolaşmana izin verdik. | Open Subtitles | و تركناك تتجولين بذلك القميص |
| Yeterince uyumana izin verdik. | Open Subtitles | تركناك تنام بمافيه الكفاية. |
| - Sana izin verdik de ondan. | Open Subtitles | لا ، أنا هربت لأننا تركناك |
| Nikaragua'daki o malı geçirmene izin verdik ve o domuz Eskobar'a rağmen sana çuvalla para kazandırdık. | Open Subtitles | ... لقد تركنا أمر ذلك الزنجي يمشي و لقد تركناك تعرض المال (على (إيسكوبار |
| Majestelerinin de bildiği gibi kazanmanıza izin veriyoruz. | Open Subtitles | فخامتك تعرف بأننا فقط تركناك تربح |
| Evde kalmana izin veriyoruz. | Open Subtitles | تركناك تستغرق في النوم. |
| Oraya girmene izin verirsek, annen bizi asla affetmez. | Open Subtitles | أن تركناك تكون بجانب تلك القنبلة اتفقنا؟ |
| Bateri çalmana hâlâ izin verdiğimiz için şanslısın. | Open Subtitles | بمؤخرتك انت محظوظ لأننا تركناك تعزف الطبول |