| Kendinden ve benden şüphe edip duruyordun ama Şunu görüyor musun, Larry? | Open Subtitles | ...تستمر بالشك في نفسك وتستمر بالشك بي لكن هل ترى ذلك ؟ | 
| Bunu görüyor musun? Bölge savcısı Jaqueline Perez istifa etti. Başlık acıya katlanmak zorunda. | Open Subtitles | هل ترى ذلك ؟ حسناَ , ذلك المقال كان ساخراَ | 
| Arkandaki spor ceketli adamı Gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى ذلك الرجل الذي خلفك بالسترة الزرقاء مقابل الجدار ؟ | 
| hemen hemen. şunu Gördün mü? | Open Subtitles | تقريبا, هل ترى ذلك | 
| Bunu Gördün mü Seymour? | Open Subtitles | هل ترى ذلك يا سيمور؟ | 
| Yapması gereken tek şey Bunu görmek ve böylece her şey değişecek. | Open Subtitles | كل ما يجب أن تفعله هو أن ترى ذلك وبعدها ستعرف الفرق | 
| Parti'nin bizim için yaptığı bu, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | هذا ما يحاول أن يفعله الحزب لنا ألا ترى ذلك ؟ | 
| Pekâlâ, işte küçük görevimiz. Şuradaki aşağı damlayan altın şeyi görüyor musun? | Open Subtitles | حسناً، إليك مهمتنا الصغيرة، هل ترى ذلك الشيء الذهبي الذي يقطر هناك؟ | 
| Bunu görmüyor olabilirsin Ben ama bu kamp "Yahuda ve Makyavel"lerle dolu! | Open Subtitles | (كونواي) ؟ . ... (ربما لا ترى ذلك يا (بين | 
| - Bu yer bizi tüketiyor! - Bunu göremiyor musun, Bruce? | Open Subtitles | هذا المكان يستنزفنا ألا يمكنك أن ترى ذلك بروس؟ | 
| Şunu görüyor musun, ortadakini? | Open Subtitles | هل ترى ذلك الرجل؟ الموجود في الوسط | 
| Şunu görüyor musun? | Open Subtitles | ترى ذلك التغوّط؟ | 
| Şunu görüyor musunuz? | Open Subtitles | إنس السباق, هل ترى ذلك هناك؟ | 
| Bunu görüyor musun, Wayne? Gördüm. | Open Subtitles | غرفة العاب جميلة هل ترى ذلك واين | 
| Bunu görüyor musun, lanet herif? | Open Subtitles | إنظـر إلي , هل تراني هل ترى ذلك ؟ | 
| O koşan şerefsizi Gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى ذلك الوغد الصغير المُسرع | 
| İşte, şunu Gördün mü? | Open Subtitles | هناك ، هل ترى ذلك ؟ | 
| Sheppard. Bunu Gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى ذلك يا (شيبارد)؟ | 
| Çocuklarımızın sadece bir klübe katılmalarını değil, bir klüp kurmalarını istedik, çünkü üniversiteler Bunu görmek istiyor. | TED | بل أسسوا ناديًا جديدًا، لأن الجامعات تريد أن ترى ذلك. | 
| Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لقد حصلت على دور لـ اللعب هي الأخرى . ألا ترى ذلك ؟ | 
| Şu taraftaki parlak yıldızı görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى ذلك النجم الساطع في ذلك الاتجاه ؟ | 
| Tamam, inanmayın. Tepesinde dolaşan şahini Gördünüz mü? | Open Subtitles | حسنا, لا تصدقني, لكن هل ترى ذلك الصقر هناك؟ | 
| Efendim, bence bunu görmeniz gerek. | Open Subtitles | سيدى,اعتقد أنه يجب عليك أن ترى ذلك. | 
| Ama sen bunu göremedin! Sen sadece hırsızlık olayını gördün. | Open Subtitles | ولكنك لم ترى ذلك لم ترى سوى السرقة التى قمت بها |