| Derinlere dalıyorsun, kalmak istiyorsun çünkü mevcut güçlerce terk edildin. | Open Subtitles | إنك تريد البقاء من أعماقك لأن السلطات المفترضة قد تخلت عنك |
| Bu insanlara karşı bir yükümlülüğün olduğunu düşündüğün için onları korumak için burada kalmak istiyorsun. | Open Subtitles | انت تريد البقاء هنا واجب الى هذه الناس لتقوم بحمايتهم |
| Annesi onu benden almasaydı keşke. Ida benimle kalmak istiyor. | Open Subtitles | أتمنى أنه لا تأخذها أمها مني ايدا تريد البقاء معي |
| Sanırım Londra'da uzun bir süre kalmak istiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تريد البقاء في لندن فترة أطول |
| - Yani, kalmak ister misin? | Open Subtitles | أعنى ، هل تريد البقاء هنا الليلة ؟ |
| - Bak Nick, burada Juliette'in yanında kalmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | انظر, نيك اعلم بانك تريد البقاء هنا.. والمكوث برفقة جولييت |
| Eğer gerçekten bütün gün evde kalmak istiyorsan, o zaman senin görevin ocağı gözetlemek. | Open Subtitles | إذا كنت حقاً تريد البقاء للأبد في المنزل عندها يصبح عملك هو أن تراقب الطبخ |
| Lavon, başkan olarak kalmak istiyorsun? | Open Subtitles | لافون لماذا تريد البقاء في منصب العمدة ؟ |
| Biliyorum kalmak istiyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنك تريد البقاء هنا ولكن هذا بيتي |
| -Gidebileceğim bir yer yok. -Burada mı kalmak istiyorsun? | Open Subtitles | ليس لدي مكان اذهب اليه - تريد البقاء هنا ؟ |
| - Yoksa bizimle bir süre daha mı kalmak istiyorsun? | Open Subtitles | -أم أنك تريد البقاء هنا؟ -أريد الذهاب إلى الـمنزل |
| Michael'ın ailesiyle Siroun'da kalmak istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد البقاء في سيرون مع عائلة مايكل. |
| Bundan sonra beraber olabileceğim biriyle tanıştığımı hissediyorum sen benimle kalmak istiyor musun? | Open Subtitles | لقد شعرت أني قابلت .... أحد يمكنني البقاء معه لدقيقة ألا تريد البقاء معي؟ |
| Alexa bu gece yanlız kalmak istiyor. | Open Subtitles | انها تريد البقاء بمفردها الليلة |
| - Yani, kalmak ister misin? | Open Subtitles | أعنى ، هل تريد البقاء هنا الليلة ؟ |
| Onlarla kalmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد البقاء مع أصدقائك الجدد؟ |
| Ona sorsaydınız benimle kalmak istediğini bir çırpıda söylerdi. | Open Subtitles | و إن سألتها، فستخبرك في لمح البصر أنّها تريد البقاء معي |
| Küçük bir dairede Dinozzo ile kalmak istiyorsan, buyur, istediğini yap. | Open Subtitles | تريد البقاء في شقة ضيقة مع دينوزو، كن ضيفي |
| Gece kalmak istersen, sana yatak ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت تريد البقاء الليلة , نسطيع أن نجد لك سريرا |
| Hem sen de üstte kalmak istersin, değil mi Frasier? | Open Subtitles | تريد البقاء في القمة أليس كذلك " فريزر " ؟ |
| So Yoon'un evinde kalmak istedi zar zor ikna edip eve getirdim. | Open Subtitles | قالت أنّها تريد البقاء أكثر في بيت سو يون لكنني بالكاد طمأنتها وجلبتها إلى المنزل |
| kalmak istemez misin, belki öğlen yemeği yeriz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنك لا تريد البقاء ؟ ربما نتناول الغداء معاً ؟ |
| Benimle olmak istediğini söylüyorsun ama boşanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك تريد البقاء معي ولكنّك لاتوّد الطلاق منها |
| Adamla kalmak istediğinden emin değil. | Open Subtitles | هي ليست متأكدة حتى من أنها تريد البقاء معه |
| kalmak mı istiyorsun o zaman çalışacaksın. | Open Subtitles | تريد البقاء .. ...اذن انجز بعض العمل هنا |