| Zavallı Bay Treves, öldüğü gece çok geçerli bir şey söylemişti. | Open Subtitles | المسكين السيد تريفز فى ليلة موته قال شيئا وثيق الصلة جدا |
| Yaşlı Freddie Treves, neredeyse Balmoral Court'a komşu geldi. | Open Subtitles | العجوز فريدى تريفز يسكن فى البيت المجاور فى ميدان بالمورال. |
| Bay Treves, Balmoral Court'a hoş geldiniz, efendim. | Open Subtitles | سيد تريفز ,مرحبا بعودتك الى مقاطعة بالمورال. |
| Bay Treves yakında kalıyor. Balmoral Court'da. | Open Subtitles | سيد تريفز ينزل قريبا منا فى ضاحية بالمورال. |
| Ama hâlâ çakı gibisiniz, Bay Treves. | Open Subtitles | مازال حادا كالسكين ,اليس كذلك سيد تريفز ؟ |
| Bay Treves'in anlattığı hikâye, asansördeki hizmet dışı yazısı hatta Camilla'nın ölmesi bile bağlantı yapmamı sağlayamadı. | Open Subtitles | الرواية التى اخبرنا بها السيد تريفز, واعلان ان المصعد معطل, حتى بعد موت كاميليا ,لم استطع ربط الأحداث. |
| Siz Camilla'yı ne kadardır tanıyorsunuz, Bay Treves? | Open Subtitles | ومنذ متى تعرف كاميليا ,يا سيد تريفز ؟ |
| Ama Bay Treves kaza olduğunu düşünmüyordu. | Open Subtitles | السيد تريفز كان متأكدا انها ليست بحادثة |
| -O aptal bunak Treves sana bir şeyler söylememiş olsaydı. | Open Subtitles | ولو لم يكن العجوز تريفز قد شحذ تفكيركم. |
| -Öyle mi, Bay Treves? | Open Subtitles | هل حقا يا سيد تريفز ؟ |
| Ondan kuşkum yok, Bay Treves. | Open Subtitles | هذا بلا شك يا سيد تريفز |
| -Birleştirmek, Bay Treves. | Open Subtitles | التقابل, سيد تريفز ؟ |
| Onu kurtarabilecek daha iyi biri yok. Treves'dan daha iyisi yok. | Open Subtitles | ليس هناك رجلُ قادِر على إنقاذه كـ(تريفز) هذا |
| Fakat yakında, Çavuş. Herkes Bay Treves'in yeminle söylenen tanıklığını duyduğunda ve Müfettiş Reid'in katil olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | ولكن قريبًا أيها الرقيب حينما يسمع العالم شهادة السيد (تريفز) |
| Treves onu kirli ve sefil olarak tarif etti, değil mi? | Open Subtitles | (تريفز) وصفها بأنها كانت قذرّة و بائسة، صحيح؟ |
| Ve Treves soruşturmada seni temize çıkarmasa iyi olur. Bu yüzden öyle kalacak. | Open Subtitles | ولم يكن لـ(تريفز) إخلاء ساحتك في التحقيق، لذا سيبقى الحال على ما هو عليه |
| Onunla konuşabilir miyim, Treves? | Open Subtitles | أيمكنني الحديث إليه ، (تريفز)؟ |
| Bay Treves ondan umutlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيد (تريفز) يقول بأن لديهِ أمّل |
| Ama Bay Treves, gerçeğin bu olduğu konusunda bayağı bir ısrarlı. | Open Subtitles | لكنّ السيّد (تريفز)... متمسّك بهذه النسخة للحقيقة |
| Bay Treves'e ısrar et. | Open Subtitles | أصر على طلب السيد (تريفز).انّ |