| - Bilmiyorum. Ucuz. - bize yardım etmenizin tek nedeni bu. | Open Subtitles | لا أدرى , غش هذا هو السبب الوحيد الذى جعلك تساعدينا |
| Belki bize şu adamın kim olduğu konusunda bize yardım edebilirsiniz, madam. | Open Subtitles | ربما يمكنك ان تساعدينا يا سيدتى فى التعرّف على هذا الرجل ؟ |
| Yani şeytanların izini sürmekte bize yardım etmemenin sebebi o değil mi? | Open Subtitles | أعني،هي السبب قي أنك لن تساعدينا في تعقب هولاء الشياطين، أليس كذلك؟ |
| Hemşirenin sakinleştirici bir şeyler yapmasına, izin verirseniz bize yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تساعدينا بأن تدعي الممرضة تعطيكي شيئاً ليساعدك على الهدوء |
| Ben...bizim, bu kadından kurtulmak için yardımınıza ihtiyacımız var, Bayan Quickly'den. | Open Subtitles | أنا.. نريدك أن تساعدينا أن نتخلص من تلك المرأة، السيدة كويكلي. |
| Burada felaketin içindeyiz. Bu lanet olsa elbiseyi düzeltmeye yardım etmek ister misin? Frank nasıl? | Open Subtitles | لدينا كارثة هنا ، نريدك أن تساعدينا في إصلاح هذا الفستان اللعين؟ |
| Aslında bir rüya. bize yardım etmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | في الحقيقة إنّه حُلم، حسبتُ أنّكِ يُفترض أن تساعدينا. |
| Eğer bize yardım etmezsen sırrımız sonsuza dek bu mezarda kalacak. | Open Subtitles | سرنا سيظل محفوظا للأبد في هذا القبر ان لم تساعدينا |
| Burada olmadığına göre, sizin bize yardım edebileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | بما أنه غير موجود أعتقد أنه بإمكانك أن تساعدينا |
| Red Lynch'i bulmada bize yardım etmezseniz sizin yüzünüzden bir yerlerde, bir gün, bir kadın ölecek. | Open Subtitles | لو لم تساعدينا فى الوصول الي ريد لينش فى مكان ما, وفى وقت ما سوف تُقتل امرأة بسببك |
| Elbette. Üzerinde çalıştığımız bir soruşturmada bize yardım edebileceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | نعم بالطبع,كنت اطمع ان تساعدينا فى قضية نعمل عليها |
| bize yardım etmelisiniz. Neler hissettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | انتى لازم تساعدينا انا عارف انتى حاسه بايه |
| Dinle,korktuğunu biliyorum ama bize yardım etmezsen o kolaylıkla başka birilerini öldürebilir. | Open Subtitles | إسمعي ، أعرف أنك خائفة ، لكن إذا لم تساعدينا ، سيقتل شخصا آخر |
| bize yardım etmezsen hapse girebilir ve orada öldürülebilir. | Open Subtitles | ان لم تساعدينا قد يذهب للسجن وقد يقتل هناك |
| Müdür bu davada bize yardım ettiğini biliyor. | Open Subtitles | مدير السجن يعرف بأنّكِ تساعدينا في هذه القضية |
| Tamam, peki. İnanıyoruz. Ama bize yardımcı olmalısın. | Open Subtitles | حسناً ، جيد ، نحن نصدقك ولكن يجب عليكِ ان تساعدينا |
| - ya da biz batacağız. - Bu... şu ana kadar elimize geçen kanıtların bir özeti, ama bunu kanıtlamamız için sizin yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | هذا ملخص للأدلة التي جمعناها إلى الآن لكننا نريدك أن تساعدينا على إثباتها |
| Rüyanıza geri dönerek bizlere yardım etmek, bez parçalarını ve onları kimin yırttığını görmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريدين العودة لحلمك حتى تساعدينا ... أنتِ ترين قطع القماش وتذكري من الذي مزقهم |
| "Mike" ne? Onu canlı olarak bulmamıza yardım etmen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترض أن تساعدينا على العثور عليه حياً. |
| - Bize yemekte yardım edersin. - Harika! | Open Subtitles | . يمكنك أن تساعدينا فى الطبخ . عظيم |
| yardım etmelisin. Yalvarırım.Bunu ona ver. İhtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن تساعدينا أرجوك أعطيه هذة إنه يحتاج هذة وسأشرح لك فيما بعد |
| Çok yorgun olduğunu ve uyumak istediğini biliyorum ama bize yardım edebileceğini sanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكِ متعبة جدًا وتريدين أن تخلدي للنوم لكن أعتقد أنكِ يمكن أن تساعدينا |