| Bak, bir şansı hak ediyor, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي, انها تستحق فرصة, فهمتي؟ |
| Başka bir şansı hak ediyor sanırım. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد انها تستحق فرصة أخرى |
| Sence ikinci bir şansı hak ediyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد انك تستحق فرصة ثانية ؟ |
| Belki de ikinci bir şansı hak ediyordur. | Open Subtitles | لربما تستحق فرصة ثانية |
| Belki ikinci bir şansı hak ediyordur. | Open Subtitles | لعلها تستحق فرصة ثانية. |
| İkinci bir şansı hak ediyorsun. | Open Subtitles | تستحق فرصة ثانية |
| Bana ikinci bir... - İkinci şansı hak ettiğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أعطني فرصة أخرى ـ هل تعتقد حقًا أنك تستحق فرصة ثانية؟ |
| O da benim gibi bir ikinci şansı hak ediyor. | Open Subtitles | أنها تستحق فرصة أخرى كما حصلت أنا |
| İkinci bir şansı hak ediyor bence. | Open Subtitles | و أنا أظن أنّها تستحق فرصة ثانية |
| House, bu konuda çok düşündüm. Bir şansı hak ediyor. | Open Subtitles | (هاوس)، لقد فكّرتُ بهذا ملياً إنّها تستحق فرصة |
| Sanırım ikinci bir şansı hak ediyor. | Open Subtitles | تستحق فرصة ثانية. |
| Bir şansı hak ediyor. | Open Subtitles | هي تستحق فرصة |
| "Belki ikinci bir şansı hak ediyordur" dedi. | Open Subtitles | قال، "ربما تستحق فرصة ثانية" |
| Neden ikinci bir şansı hak ediyorsun Dean? | Open Subtitles | لماذا تستحق فرصة أخرى يا (دين)؟ |
| İkinci bir şansı hak ettiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نشعر بأنها تستحق فرصة ثانية لكن لسنا جاهزين لنعيدها |
| İkinci bir şansı hak ettiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نشعر أنها تستحق فرصة أخرى |