| Ödevlerini yap, meyve suyu makinesini kullanma, 13:00 gibi dönerim. | Open Subtitles | أنجزي فرضك، ولا تستخدمي العصّارة، وسأعود في الـ1: 00 تقريبًا. |
| Yapamayacağın kelimeleri kullanma tatlım. | Open Subtitles | لا تستخدمي الكلمات بدون ان تعنيها يا ميستي |
| Eğer öne geçmek istiyorsan, Tanrı'nın sana bahşettiklerini kullanman gerekir. | Open Subtitles | إذا أردتِ المضي قُدماً يجب أن تستخدمي ما أعطاكِ الله إياه |
| Neden benim materyalimi kullanmadın? | Open Subtitles | لم تستخدمي الصور وسجل الرحلات؟ انت غبية؟ |
| Bilirsin, ağzını kullanmak dışında bana zevk verebileceğin başka yöntemler var. | Open Subtitles | هل تعلمي , هناك العديد من الطرق لتُشبعي رغبتي دون ان تستخدمي فمك |
| Gördün mü, işte bu yüzden bu tuvaleti kullanmanı istedim. | Open Subtitles | أرأيت، لذلك أردتك أن تستخدمي المرحاض هذا |
| Saçını o kadar kurutmayacak bir şampuan kullanmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تستخدمي شامبو لا يجفف شعرك بهذا القدر |
| Hatlarımı bana karşı kullanmayın. Senin aleyhine çizgini kullanıyorum. | Open Subtitles | ـ لا تستخدمي جملتي ضدي ـ أنّي أستخدم جملتك ضدك |
| Alt kattakini kullanma. Roma'lı bir hanıma göre değil o. | Open Subtitles | لا تستخدمي حمام الطابق السفلي انه لا يناسب سيدة من روما. |
| Benim senin üzerinde kullanabileceğim aktif bir gücüm olana kadar senin güçlerini üzerimde kullanma yetkin yok, hatırladın mı? | Open Subtitles | غير مسموح لكِ أن تستخدمي قدرتكِ ضدي حتى أحصل على قدرة فعّالة لأستخدمها ضدكِ |
| Tuvaleti kullanma. Malların lağıma gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا تستخدمي التواليت لا اريد ان يسقط ما بداخلك في البواليع |
| Müşteri uzunsa yastığı kullanma. | Open Subtitles | و لو كان العميل طويلا لا تستخدمي الوسادة |
| Soyun. Banyo yap, ama sabun kullanma. | Open Subtitles | اخلعي ملابسك ، خدي دش لا تستخدمي صابون الفندق |
| Hepsini kullanman gerekmez. | Open Subtitles | بيضة واحدة, ليس ضرورياَ أن تستخدمي البيض |
| Yani, kullanacağına dair söz vermene rağmen şampuanı kullanmadın. | Open Subtitles | إذن لم تستخدمي الشامبو، رغم أنّكِ وعدتينني، بأنّكِ ستستخدمينه. |
| Siz, onu kullanmak için yaklaşamazsınız bile. | Open Subtitles | لن تستطيعي الإقتراب منه كفايه حتى تستخدمي هذا |
| Grayson'ın dikkatini çekmek için gücünü kullanmanı istiyorum. | Open Subtitles | احتاجك أن تستخدمي قواك لتجعلي غرايسون معنياً |
| Belki de bunu siparişleri yazmak için kullanmalısın. | Open Subtitles | لربما يجب أن تستخدمي هذا أنتي لكتابة طلبات الناس |
| Kabaca şekilleri görebiliyor, ama el işareti ya da jest kullanmayın. | Open Subtitles | يمكنه رؤية الاشكال ولكن لا تستخدمي أي إشارات باليد |
| Bu aynen benim saçların için yanlış düzeltici kullanıyorsun dememe benziyor. | Open Subtitles | كأنى أخبرك بأنكِ تستخدمي المجفف الخاطىء لشعرك. |
| cep telefonunu kullanabilirsin. | Open Subtitles | شيء آخر , إذا أردت أن تتصلي عليك أن تستخدمي هاتفك الخليوي |
| Tide Deterjanı kullanıyor musun? | Open Subtitles | هل تستخدمي مسحوق " تايد " للتنظيف ؟ |
| Burada yasal bir hayat sürmek için neden benim adımı kullanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تستخدمي اسمي كي تقدري قانونياان تأخذي المكان ؟ |
| Hava karanlıksa da flaş kullan. | Open Subtitles | و عندما يكون الوسط مظلماً عليكِ أن تستخدمي ضوء الآلة المصاحب |
| Ona bakarsan ruh büyüsü kullanıp komik sesler yap da dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أيضاً أن تستخدمي سحر الأرواح و أصدرت أصواتاً مضحكة |
| Ve güçlerini kullanmadan beni durdurmak mümkün olacak değildir. | Open Subtitles | و أنت لن تتمكني من أن توقفيني . بدون أن تستخدمي قواكِ |
| Gücünü burada kullanamazsın. Muhtemelen geri tepip bizi öldürür. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستخدمي سحرك هنا إنهفقطترتدعليناوتقتلناعلىالأرجح. |