| Ondan kurtulamayacaksın ve gelecek 15 yılını telefon çağrılarına dönmesini bekleyerek harcayacaksın. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص منه وسوف تقضي الـ 15 سنة القادمة تنتظره لييقوم بالرد على إتصالاتك |
| Bir Rus Mafyası gibi kurtulamayacaksın bu işten! | Open Subtitles | لا تستطيع التخلص من دم العصابات الروسية |
| Benden kurtulamayacaksın. | Open Subtitles | لا تستطيع التخلص مني |
| Arkadaşların kapına ikram bırakmaya devam ederse o şeyden yakın zamanda kurtulamazsın. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص من هذا الشيء في أي وقتٍ قريب. إن إستمر صديقك بترك هدايا على بابك. |
| Dün de hayatının parçası. Bundan kurtulamazsın. | Open Subtitles | الأمس لا تستطيع نسيانه لا تستطيع التخلص منه فحسب |
| Büyük sıçanlar gibi. Onlardan hiç kurtulacakmışsın gibi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | إنهم كالفئران الكبيرة لا تستطيع التخلص منهم أبدا |
| Büyük sıçanlar gibi. Onlardan hiç kurtulacakmışsın gibi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | إنهم كالفئران الكبيرة لا تستطيع التخلص منهم أبدا |
| Benden kurtulamayacaksın. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص مني |
| Benden kurtulamayacaksın. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص مني |
| Benden kurtulamazsın, buna alışsan iyi olur. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص مني, لذا إعتاد على ذلك |
| Merak etme. Benden bu kadar kolay bir şekilde kurtulamazsın. | Open Subtitles | لن تستطيع التخلص منى بهذه السهولة |
| O kadar kolay kurtulamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع التخلص من هذا بسهولة. |
| Benden kolayca kurtulamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع التخلص مني ذلك بسهولة. |