| Evet, iştirakler bir fark sağlayabilir, ve iletişim için gerekli ortamı yaratabilir, fakat bunu yaratmak zaman alır. | TED | نعم، المساهمات تقوم بإحداث تغيير فعلا، وهي تجهّز سياق للكلام للنقاش، لكنها تستغرق بعض الوقت في التحضير لها. |
| Arkadaş edinmek biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعرف.. دائماً ما تستغرق بعض الوقت لتعرف أصدقاء جدد |
| Testler yapmalıyız. Biraz zaman alır. | Open Subtitles | لدينا تجارب لتشغيل ، سوف تستغرق بعض الوقت. |
| Bu da birkaç günü alır, bazen birkaç hafta bile olabilir. | Open Subtitles | وتلك العملية تستغرق بعض الأيام و أحيانا أسبوع أو أكثر |
| Sanırım, bir nöbet geçirdi ve düzelmesi zaman alır. | Open Subtitles | أعتقد أنه لديها نوبة وسوف تستغرق بعض الوقت للتعافي |
| Biraz sabırlı olman gerekiyor. Bu tarz şeyler zaman alır. | Open Subtitles | عليك التحلّي بالصبر، هذه الأمور تستغرق بعض الوقت. |
| Biliyorsun böyle şeyler biraz zaman alır. | Open Subtitles | أنت تعرف هذه الأمور تستغرق بعض الوقت |
| Bazen mesajların ulaşması biraz zaman alır. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، أحياناً تستغرق بعض الوقت |
| Böyle şeyler zaman alır. | Open Subtitles | هذه الأشياء تستغرق بعض الوقت |
| Bu tür şeyler zaman alır. | Open Subtitles | هذه الأمور تستغرق بعض الوقت |
| Bu işler zaman alır. | Open Subtitles | هذه الأمور تستغرق بعض الوقت |
| Bunları yapmak zaman alır. | Open Subtitles | تستغرق بعض الوقت لتتعزز |
| Ama bu işler zaman alır, Emery. | Open Subtitles | ولكنّ هذه الحالات تستغرق بعض الوقت (يا (أمري |