| Haydi millet toplanın! Gün bitmeden önceki son eğlencenin tadını çıkarıyorsunuzdur. | Open Subtitles | لقد إحتشدت الصفوة هنا أتمنى أن تستمتعوا بروعة الشمس |
| Umarım açıIış partisinden memnun kalır ve harika bir gece geçirirsiniz. | Open Subtitles | أتمنى أن تستمتعوا بحفلة الإنطلاق وبمساء رائع. |
| - Umarım yolculuğunuzdan keyif alırsınız. - Eğlenceli olacak, değil mi? | Open Subtitles | ـ اتمنى ان تستمتعوا برحلتكم ـ سيكون هذا مرحا صح ؟ |
| Umarım 15 dakikalık şöhretinizin keyfini çıkarmışsınızdır çünkü serbest gezen bir psikopat var. | Open Subtitles | أتمنى أن تستمتعوا بال15 دقيقة من الشهرة, ياقوم لأن لدينا مختلا طليقا لذا عودوا للعمل |
| Her neyse, yani kitabı yazmaktan keyif duydum. Kitabın hikâyesi böyle işte. Umarım kitabı beğenirsiniz, veya beğenmişsinizdir. | Open Subtitles | استمتعت بكتابتها وكانت هذه مقدمه تاريخيه عن الكتب وآمل أن تستمتعوا بقراءتها أو استمتعتوا بقراءتها |
| Bando arkadaşlarınızla birlikte çalmaktan zevk alın. | Open Subtitles | وهو أن تستمتعوا بالعزف مع زملائكم في الفرقة |
| Ve umarım bu akşam yapacağım büyük duyuru hoşunuza gidecek. | Open Subtitles | وآمل أن تستمتعوا جميعاً بالإعلان الهام للغاية الذي سأعلنه الليلة. |
| Umarım siz çocuklar bu gece eğlenirsiniz ama benim yapmayacağım hiçbir şeyi yapmayın. | Open Subtitles | وأرجو أن تستمتعوا بوقتكم يا شباب، ولا أنصحكم أن تفعلوا ما لن أفعله |
| Eğer bu takımda basketbol oynamak istiyorsan, eğer bu ayrıcalığın tadını çıkarmak istiyorsan, bunlar uyman gereken basit kurallar. | Open Subtitles | إذا أردتم لعب كرة السلّة بهذا الفريق تلك هى القوانين البسيطة التى عليكم أن تتبعونها إذا أردتم أن تستمتعوا بهذا الإمتياز |
| Eğer bu takımda basketbol oynamak istiyorsan, eğer bu ayrıcalığın tadını çıkarmak istiyorsan, bunlar uyman gereken basit kurallar. | Open Subtitles | إذا أردتم لعب كرة السلّة بهذا الفريق تلك هى القوانين البسيطة التى عليكم أن تتبعونها إذا أردتم أن تستمتعوا بهذا الإمتياز |
| Gün bitmeden önceki son eğlencenin tadını çıkarıyorsunuzdur. | Open Subtitles | لقد إحتشدت الصفوة هنا أتمنى أن تستمتعوا بروعة الشمس |
| Çok memnun kalacağınızı sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكم حقاً سوف تستمتعوا به |
| Çok memnun kalacağınızı sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكم حقاً سوف تستمتعوا به |
| Umarız uçuştan memnun kalırsınız. | Open Subtitles | إنظر لهذا نتمنى أن تستمتعوا برحلتكم |
| Umarım gösteriden keyif alırsınız. Evet, gerçekten. | Open Subtitles | اتمني ان تستمتعوا جميعا بالعرض نعم اتمني ذلك |
| Umarım benim "kötü itibarımdan" keyif alırsınız. | Open Subtitles | لذا أقول لكم فقط : أتمنى أن تستمتعوا بسمعتي السيئة |
| Telefonunuz bağlanana kadar müziğin keyfini çıkarın lütfen. | Open Subtitles | أرجو أن تستمتعوا بالموسيقا بينما أنتم بإنتظار حفلتكم لتبدأ |
| Her neyse, yani kitabı yazmaktan keyif duydum. Kitabın hikâyesi böyle işte. Umarım kitabı beğenirsiniz, veya beğenmişsinizdir. | Open Subtitles | إستمتعت بكتابتها وكانت هذه مقدمه تاريخيه عن الكتب وآمل أن تستمتعوا بقرائتها أو إستمتعتوا بقرائتها |
| Umarım bu geceki heyecan verici Deep Powder finalinden zevk almışsınızdır. | Open Subtitles | اتمنى ان تستمتعوا الليلة بالحلقة الاخيرة من المسلسل |
| Şimdiki şarkı yerli bir gruptan. Umarım hoşunuza gider. | Open Subtitles | التاليّة ستكون أغنيّة فرقة محلّة متواضعة، أتمنّى أن تستمتعوا بها. |
| Çok heyecan verici bir gün olacak. Umarım eğlenirsiniz. | Open Subtitles | سيكون أيما مثير هذا اليوم أتمنى أن تستمتعوا به |
| Ben de kızınızla birlikte burada iyi vakit geçirmeniz gerek diyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | و أظنّ أنكَ و إبنتكَ ، يجب أن تستمتعوا وقتكم هنــا ، حسنٌ؟ |
| Hoşçakalın millet! Ben yokken çok fazla eğlenmeyin. | Open Subtitles | وداعاً، لا تستمتعوا كثيراً و أنا غير موجود |
| Acayip heyecanlıyım. Umarım turdan hoşlanırsınız. | Open Subtitles | إنّي في غاية السعادة آمل أن تستمتعوا بوقتكم |
| Bilirsiniz, arkada tarafta eğlenebilirsiniz, beraber olabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أيضا أن تستمتعوا ببعض المرح لقاءات فى الفناء الخلفي هنا. |