| Çünkü komplo devam ediyor sadece başka bir şekilde başka adamlarla. | Open Subtitles | لأن المؤامرة تستمرّ... فقط في الشكل الآخر من قبل الرجال الآخرين. | 
| Ama su kenarında sayıları artmaya devam ediyor ve sonunda tehlikeyle hepsi birden yüzleşiyor. | Open Subtitles | لكن تستمرّ الأعداد بالتزايد عند حافّة النهر وفي النهاية، يواجهون الخطر سويّة | 
| Neden Sürekli saate bakıyorsun? Yetişmen gereken bir yer mi var? | Open Subtitles | الذي تستمرّ بالنظر إلى الساعة أيجب أن تكون متواجد بمكان ما؟ | 
| - Daktilodan sesler geldiğini duydum. Sürekli aynı şeyi yazıyor. | Open Subtitles | لقد سمعتُ المفاتيح تكتب بمفردها إنّها تستمرّ بكتابة نفس الرسالة | 
| Sanki bir şey olacakmış gibi yukarıya bakıp duruyorsun. | Open Subtitles | تستمرّ بالنظر للأعلى على أن هناك فرصةٍ ما | 
| Amerika büyük riskler alarak gizli bir savaşa müdahil olmayı sürdürüyor. | Open Subtitles | الولايات المتحدة تستمرّ بالدخول في حرب سرية ذات رهانات خطيرة جدًا | 
| Dünya çapındaki gizemli sarsıntılar sinirleri bozmaya devam ediyor. | Open Subtitles | تستمرّ الهزّات الغامضة بتوتير الأعصاب حول العالم | 
| Devlet neden azami tutukluları güvenliği sağlam olmayan bir yere göndermeye devam ediyor anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لما تستمرّ الدولة بإرسال سُجناء الأمن المُشدّد إلى مرافق الأمن المُخفف | 
| O ilişki bugün de devam ediyor. | Open Subtitles | علاقة صداقة جعلتها تستمرّ حتّى هذا اليوم | 
| Eski Amerika Birleşik Devletleri'nde iç savaş Orta Batı'yı yakıp yıkmaya devam ediyor. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}في ماكان يُعرف بـ"الولايات المتحدة"، تستمرّ - الحرب الأهلية في تمزيق وسط غرب البلاد.." | 
| Çünkü bir şeyler kan kaybetmeye devam ediyor. | Open Subtitles | ذلك لأنّ الأشياء تستمرّ بالنزيف | 
| Sanki normal bir insanmış gibi devam ediyor. | Open Subtitles | و تستمرّ الطبعات كما لو أنّه رجل. | 
| Sürekli geçip durduğun sınırın üzerinde. | Open Subtitles | أوقف حقّا على الخطّ بأنّك تستمرّ بالعبور. | 
| Sürekli geçmişi düşünürsen, hayatını yaşayamazsın. | Open Subtitles | لأنك تستمرّ بالنظر للوراء أنت ستفتقد حياتك الكاملة | 
| Beni Sürekli arayıp durmazsan bitecek. Tamam mı? | Open Subtitles | سيكون أسرع بكثير إذا لم تستمرّ بإتصالك بي. | 
| Sürekli ona "Han Yoo Ju" ya da "tatlım" diyorsun. | Open Subtitles | إذا تستمرّ بمنادته " الهان يو جو "أو" حبيبى " | 
| Niye bunu sorup duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تستمرّ في طرح هذا السؤال؟ | 
| Bunu söyleyip duruyorsun. | Open Subtitles | هذا ما تستمرّ بقوله... ... لكن أريدك أن تفكر جيداً | 
| Amerika büyük riskler alarak gizli bir savaşa müdahil olmayı sürdürüyor. | Open Subtitles | الولايات المتحدة تستمرّ بالدخول في حرب سرية ذات رهانات خطيرة جدًا | 
| Buna rağmen, bolca Sardalya hayatta kalır. Böylece yaşam devam eder. | Open Subtitles | وَ لكنّ الكثير من أسماك السّردين ستنجو، وَ هكذا تستمرّ الحياة | 
| Arkadaşlarını dolandırmayı, eşine yalan söylemeyi ve çocuklarından uzak durmaya devam edecek misin? | Open Subtitles | هل تريد حقّا أن تستمرّ في خداع أصدقائك الكذب على زوجتك، واجتناب أبنائك؟ | 
| Kafanda hepsini geçmişte bırakır ve devam edersin. | Open Subtitles | وضعتهم في خلفية تفكيرك وأنت فقط تستمرّ بالذهاب |