| Ben de bir ton yemek yapıyorum ve ben de hızlı yemek yapamam. | Open Subtitles | أنا أيضاً سأطبخ الكثير من الطعام أيضاً وأنا أيضا لا أستطيع تسريع الطبخ |
| İçerideki DNA daha hızlı aşınır, ...ve bu da yaşlanmayı hızlandırır. | Open Subtitles | الحمض النووي بالداخل يتحلل بسرعه وهذا ما يؤدي الي تسريع الشيخوخه |
| Sürdürülebilir yapı ve imar uygulamalarının benimsenmesini hızlandırmak istiyoruz. | TED | نريدُ تسريع إعتماد ممارسات التنمية والبناء المستديم. |
| hızlandırılmış güneş enerjisi emilimine devam etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نتنابع تسريع إمتصاصك للطاقة الشمسية الصفراء |
| Bunu her ne yapıyorsa, beyindeki sinirsel aktiviteyi hızlandırıp... ..vücutta dopamin benzeri bir etki oluşturuyor. | Open Subtitles | أيا كان سبب تسريع النشاط العصبى بالمخ فهو يسبب تأثير مشابه للدوبامين فى الجسم |
| Demek istediğim bu tip şeyler sonsuz hiçliği hızlandırmaya yarıyor hem ben rüya bile görüyorum ki rüya görmek harika bir şey. | Open Subtitles | انا اقصد, انه مجرد بيساعد تسريع الفراغ اللانهائي, و في بعض الاحيان انا احلم, و بعض الاحيان تكون الاحلام رائعه. |
| Araştırma ve inceleme alanlarındaki kavrayışımızı hızlandırabilir. | TED | باستطاعته تسريع فهمنا للعديد من مجالات الدراسة والبحث. |
| Görünür bir yarışa iddiaya giriyorlar, bir ödül bazı zor meselelere yetenek ve parayı cezbedebilir, ve böylece hızlı çözümler hızlanır. | TED | لذلك وضع مسابقة واضحة لجائزة قد يجذب العديد من المواهب والأموال لأكثر الأحداث صعوبة وبذلك تسريع إيجاد الحل |
| - Yaşam formları ise sonradan hızlı bir biçimde gelişti. | Open Subtitles | مظاهر الحياة كبرت بعد ذلك، بمعدل تسريع جوهري |
| İşlemin çabuk tamamlanması için çok hızlı oksijen üreticilerine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكن إذا ما أردنا تسريع العملية، فسنحتاج إلى مُكَوِّن أكثر كفاءة للأكسجين؟ |
| Bu durumda kefalet duruşmasını hızlandırmak için bir yargıca başvurmam gerekiyor. | Open Subtitles | إلى جانبَ غيرُ مُسجلين أخرين في ثالثة مساءاً لذلكَ أنا بحاجةُ إلى الاقترابَ من القاضي حولَ تسريع جلسة الاستماع لكفالته |
| Tekrarlıyorum, yapılabilir ama süreci hızlandırmak ücreti arttırır. | Open Subtitles | مجددا، يمكن ذلك لكن تسريع العملية سيزيد التكلفة |
| Irv'in yargı sürecini hızlandırmak... sistemi daha verimli... daha adaletli hale getirmek için... fikirleri var. | Open Subtitles | إيرف لديه بعض الأفكار الرائعة كيف تسريع العملية جعل النظام أكثر كفاءةً |
| hızlandırılmış güneş enerjisi emilimine devam etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نتنابع تسريع إمتصاصك للطاقة الشمسية الصفراء |
| Suyun iyonlaşması, serbest köksel atom üretir bu da, hızlandırılmış mutasyonlara neden olabilir. | Open Subtitles | تأيّن الماء يتسبب في إنتاج ذرات حرّة والتي يمكن أن تتسبب في تسريع الطفرات. |
| Seninle önümüzdeki 24 saat boyunca burada kalacağız ve ilişkimizi hızlandırılmış olarak yaşayacağız. | Open Subtitles | سأختبئ معك للـ 24 ساعة القادمة ونستطيع تسريع علاقتنا |
| Kalp atışlarımı hızlandırıp zehrin çabuk yayılmasını istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تحاولين تسريع نبض قلبي لينتشر السم بشكل أسرع. |
| Kimyagerlerin, tepkimeleri hızlandırmaya yardımcı olması için bazı metotları var ve o bunlardan 5 tanesini biliyor. | TED | إن الكيميائين لديهم في عملهم طرقاً تمكنهم من تسريع عمليات التفاعل الكيميائي وهي تعلم خمس طرق لذلك وقبل سرد تلك الطرق ، تعود بنا بالذاكرة إلى أيامها |
| Sistemin tekrar şarj olmasını hızlandırabilir. | Open Subtitles | أنها قد تكون قادرة على تسريع الشحن النظام |
| O talihsiz zenci köleleri yutan köpüklü pembemsi tuzlu suyun etkisi kalbimin atışlarını her daim hızlandırıyor. | Open Subtitles | مع وقع زَبَدِ البحر الأحمر مبيداً الزنوج المستعبدين لا تتوقف أبداً عن تسريع ضربات قلبي |
| Eros'tan ve Thoth'dan sonra işleri hızlandırmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | ..بعد إيروس بعد تحوت، كنا بحاجة إلى تسريع الأمور على طول |
| Bildiğin gibi, bazen yaratma sürecini aceleye getiremezsin. | Open Subtitles | أحياناً، تعلم أنه لايمكنك تسريع الإنتاج الإبداعي |
| Pekâlâ, laboratuvarın hızlanmasını istiyorum ve DNA sonuçları 48 saati içinde masamda olsun. | Open Subtitles | حسناً أريد تسريع عمل المعمل أحضري نتيجة الجينات على مكتبي خلال اليومين التاليين |
| Doktor! Şu işi biraz hızlandırsak? | Open Subtitles | دكتور دكتور , هل يمكننا تسريع الأمور قليلا؟ |
| Hintliler korna çalmayı ve sistemi hızlandırmayı seviyorlar. | Open Subtitles | الهنود يحبون التزمير و يحبون تسريع النظام |