- Hayır, Burada işler öyle yürümez. | Open Subtitles | لا، لا، لا تسير الأمور هنا على هذا المِنوال |
Burada işler nasıl yürür, henüz öğrenemediniz değil mi? | Open Subtitles | أنّك لا تعرف كيف تسير الأمور هنا بعد، أليس كذلك؟ |
Burada işler nasıl yürür öğrensen iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل لكِ أن تتعلمي كيف تسير الأمور هنا. |
Ama burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrendikten sonra, bu değişecek. | Open Subtitles | لكن هذا سيتغير قريباً عندما تجد كيف تسير الأمور هنا |
Ne var ki, burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmeni... ve diğerlerine örnek olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك فأنا أطلب منك أن تتعلم كيف تسير الأمور هنا وتحاول أن تكون قدوة للرجال الآخرين |
- Nasıl gidiyor bakalım? | Open Subtitles | - مرحبا ، كيف تسير الأمور هنا ؟ |
Burada işler nasıl yürür, söyleyeyim. | Open Subtitles | دعنى أخبرك كيف تسير الأمور هنا |
Hoş. Burada işler böyle. | Open Subtitles | جميلة هكذا تسير الأمور هنا |
Steve. Burada işler nasıl yürür anlıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفكيف تسير الأمور هنا |
Burada işler böyle yürüyor demek ki! | Open Subtitles | جيد ستعرف كيف تسير الأمور هنا |
- Burada işler böyle yürümez bebeğim. | Open Subtitles | ليس هكذا تسير الأمور هنا |
Benim sorunum, işlerin nasıl yürüdüğünü bilmeyen genç mahkumlar. | Open Subtitles | مشكلتي أن المساجين الصغار الحمقى لا يعرفون كيف تسير الأمور هنا |
Matron, burada işlerin nasıl yürüdüğünü size özetlememi söyledi. | Open Subtitles | لقد أمرتني السيدة أن آخذكم في جولة لأريكم كيف تسير الأمور هنا |