| Sürekli akıyor. Engel olamıyorum. | Open Subtitles | أنها تسيل طوال الوقت وأعجز عن أيقاف هذا. |
| "Dünyadaki her güzel şeyin şehre akıyor olması şehrin güzelliğindendir." | Open Subtitles | كل الاشياء الخيرة في هذه الدنيا تسيل الي المدينة |
| Çocuğumuza ağlayamıyorsun ama o piçin adı geçtiği anda şelaleler akıyor. | Open Subtitles | لم تستطيعي البكاء لأجل طفل، ولكن عندما ذكرت اسم ذلك الوغد بدأت دموعكِ تسيل على خديكِ |
| Çocukların mı? Burunları akıyor. | Open Subtitles | أنهار تسيل من منخارك تعالوا يا أحبائى . |
| Alan, sana nasıl söylesem bilemiyorum kâküllerin yüzünden akıyor. | Open Subtitles | (لااعرف كيف اخبرك بهذا يـ(الن لكن سوالفك تسيل على وجهك |
| Dostum, salyan üstüme akıyor. | Open Subtitles | يارجل أنت تسيل لعابك فوقي |
| Yağmur yağıyor, seller akıyor... | Open Subtitles | ♪ إنها تمطر ♪ إنها تسيل |
| - Verdim. Kanı hâlâ akıyor. | Open Subtitles | فعلت ذلك , الدماء لا زالت تسيل! |
| Bulldog salyası çenesinden akıyor resmen! | Open Subtitles | "بولدوغ" تسيل دروسها عبر فكيه! |