| Televizyon haberleri bile, gözün büyülü işlevinin her şeyin merkezinde oluşuna tanıklık ediyor. | Open Subtitles | حتى نشرات الأخبار التليفزيونية تشهد على حقيقة بأن مهمة العين السحرية موجودة في مركز كل الأشياء |
| Yeryüzünün bağırsaklarından yükselen dumanlar ilk atmosfere tanıklık ediyor. | Open Subtitles | هذه السحابة من الدخان المنبعثة من أعماق الأرض تشهد على المصدر الطبيعي للغلاف الجوي الأصلي |
| Bunları mahkemede de söyler miydiniz? | Open Subtitles | وهل تشهد على ما تقوله إذا مثلت أمام المحكمة؟ |
| Bunu mahkemede de söyler misin? | Open Subtitles | هل تشهد على ذلك؟ |
| - Bütün melekler yeminime şahit olsun. | Open Subtitles | سعداء جداً كل ملائكة السماء تشهد على قسمي |
| Bir anlaşma konusunda şahitlik yapmanız gerekiyor Şerif. | Open Subtitles | عليك أن تشهد على بعض المشاجرات أيها العمدة |
| Buna da tanıklık ediyor musunuz? | Open Subtitles | السابع من أكتوبر 2008 هل تشهد على ذلك أيضا |
| Bunu mahkemede de söyler misin? | Open Subtitles | هل تشهد على ذلك؟ |
| Birinin bu kadar iyi olduğunu bilip hayatına bu kadar şahit olmak zor bulunan bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء نادر أن تعرف شخصاً ما لهذه الدرجة وأن تشهد على الكثير في حياة شخص ما |
| Şerif, şahit olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أيها الشريف, أريدك أن تشهد على هذا |
| Giller'in yaptığı çarpık simya deneylerine kendi gözlerinle şahit olasın diye. | Open Subtitles | لذا،يمكنك ان تشهد على مايجرى لهذه الفتاه بنفسك... |
| Hayır. Sen tüm gördüklerine şahitlik edeceksin. | Open Subtitles | لا.أنت يجب أن تشهد على كل ما رأيت |
| Suyun ruhları bu işaretlere şahitlik edin. | Open Subtitles | أرواح دب الماء تشهد على هذه العلامات |
| Ama sadece gelmek üzere olan o anlara şahitlik yaparsınız. | Open Subtitles | لكنك فقط تشهد على اللحظات القادمة |