| Daha önce hiç böyle telefonlar almadım ve bu eve hiç gelmedim. | Open Subtitles | و لم تصلني أي مكالمات هاتفية و لم أدخل هذا المنزل من قبل |
| Kocama yazmak istiyorum. Neden hiç bir paket almadım? | Open Subtitles | أريد أن أكتب لزوجي لم لا تصلني أية طرود؟ |
| Çok şaşırtıcı hayran mesajları, çok harika projeler alıyorum ve benim için en büyük an son Cadılar Bayramı'nda yaşandı. | TED | و تصلني أروع ايميلات معجبين، و أحصل على أروع المشاريع و أكبر لحظة بالنسبة لي أتت في آخر هالوين. |
| Bu mektuplar. Her gün binlercesini alıyorum. Sadece kadınlardan. | Open Subtitles | تصلني رسائل من هذه بالآلاف يوميا فقط من النساء |
| Tweet'le haber gelmedi. | Open Subtitles | - لم تصلني رسالة حتى على على تويتر - حسنا ايها القوم |
| Bu mektup elime geçen ilk şans! | Open Subtitles | هذه الرسالة اول معلومة تصلني منذ ثلاث سنوات |
| Milletlerarası santrali tekrar bağlar mısınız? | Open Subtitles | مرحباً، نعم، أيمكنك أن تصلني بموظف الإتصالات الدولية مرة أخرى؟ |
| Henüz cevabını almadım. Tavuk mu balık mı? | Open Subtitles | لم تصلني بطاقة الإختيار منك لذا، الدجاج أم السمك؟ |
| Bu iyi bir şey örneğin ben şahsen yıllardır tek bir mektup bile almadım. | Open Subtitles | و خصوصاً، حينما لم تصلني أية رسالة منذ سنين، على سبيل المثال |
| Merhaba. Sanırım kısa ve parlak bir şey giymek için bırakılan notu almadım. | Open Subtitles | إذا ، لم تصلني الملاحظة بأن ألبس شيئ قصير و لماع |
| Onu biliyoruz. Garip, hâlâ davetiyeyi almadım. | Open Subtitles | هذا ما نعرفه من الغريب ان الدعوة لم تصلني حتى الآن |
| Mesajlar arasında 36 saat bekledim ve tek kelime cevap almadım. | Open Subtitles | و انتظرت 36 ساعة بين كل رسالة و أخرى أرسلتها له و لم تصلني كلمة واحدة منه |
| Artık sürekli çek alıyorum, fatura da geliyor, ama daha çok çek alıyorum. | Open Subtitles | اليوم تأتيني الشيكات ببساطة في البريد تصلني بعض الفواتير لكن يصلني من الشيكات أكثر من الفواتير |
| Evrimin gerçeklerini anlayan okuyucularımdan mektuplar alıyorum ama her nedense onlar bunu anlamamış olmayı diliyorlar. | Open Subtitles | تصلني رسائل من قراء فهموا حقيقة التطور، ولكنهم يتمنون أن لم يفعلواً. |
| Son zamanlarda patronumdan acayip karışık sinyaller alıyorum. | Open Subtitles | باتت تصلني الكثير من الإشارات المزيجة من رئيستي مؤخراً |
| Ve Julia'dan hala metinler gelmedi. | Open Subtitles | و لم تصلني تلك الصفحات من جوليا بعد |
| Bana bugün hiç gelmedi. | Open Subtitles | لم تصلني أي رسالة اليوم |
| Henüz bir şikâyet gelmedi. | Open Subtitles | ولم تصلني أية شكاوي حتى الآن |
| Bu resmin elime geçmesi için neler yapacağınız umurumda değil, fakat iki saat içinde elime geçmezse sıra ona gelecek. | Open Subtitles | لا اكترث لما ستفعلينه لإرجاع لوحتي لكن اذا لم تصلني في غضون الساعتين القادمتين سيكون هو التالي |
| Evet, elime özgeçmişler gelmeye başladı. | Open Subtitles | أجل. تصلني سير ذاتية لأشخاص يطلبونَ الوظيفة |
| O belgeler elime geçene kadar varlığından bile haberim... | Open Subtitles | ولكن عليك المعرفة أنه قبل أن تصلني هذه الأوراق |
| Alo ben Lockson, güvenliğe bağlar mısınız? | Open Subtitles | مرحبا ، أنا "لارسون" هل يمكنك أن تصلني بعملي على مكتب الأمن؟ |
| Santral memuru, Çocuk Esirgeme Kurumu'nu bağlar mısın? | Open Subtitles | أيها الخادم، أيمكنكَ أن تصلني بـ "ويلفير لـ خدمة الأطفال" ؟ |