| Sanırım siz kara insanları, zamanınızın çoğunu neden diye sorarak boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أنكم .. أيها الارضيون تضيعون وقتاً كثيراً وأنتم تسألون أنفسكم .. |
| Öğrenecek hiçbir şey yok, yani hepiniz boşa zaman harcıyorsunuz. Evinize gidin. | Open Subtitles | ليس هناك شئ لتتعلمه لذا انتم جميعا تضيعون وقتكم , اذهبوا للبيت |
| Bakın, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Babam hala dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | إنظري، أنتم تضيعون الوقت لازال أبي بالخارج في مكان ما |
| "Acele et. Proje zamanımızdan gereksiz vakit harcıyorsun" Oradaki hava bozuldu hemen. | Open Subtitles | عجلوا، إنكم تضيعون عدد من الساعات لا يحصى من وقت المشروع |
| Zamanını harcıyorsun. | Open Subtitles | كل عام وانتم بخير رمضان مبارك على الجميع ان شاء الله انتم تضيعون وقتكم |
| Çünkü vaktinizi böyle önemli bir olayda bir rahibi taciz ederek harcadığınızı düşünemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أستطيع تخيلكم تضيعون وقتكم في مضايقة كاهناً في تحقيقٍ بهذا الحجم |
| Hiçbir işe bulaşmadım ben. Vaktinizi harcıyorsunuz. | Open Subtitles | لست متورطاً فى أى شئ أنكم تضيعون وقتكم فحسب |
| Beni asla yakalayamazsınız! Vaktinizi boşa harcıyorsunuz! | Open Subtitles | انتم لن تمسكون بي ابداً انتم تضيعون وقتكم |
| Siz benim kocamı öldüren adamı asla bulamadınız, ama şimdi benim kirli çamaşırlarımla zaman harcıyorsunuz. | Open Subtitles | لم تجدوا من قتل زوجي والآن تضيعون الوقت بالنظر لثياب زوجي |
| Vaktinizi boşa harcıyorsunuz, ötmem ben. | Open Subtitles | انتم تضيعون وقتكم لأني لست عشباً كناية عن ان العشب هو ما يوضع عليه الماء |
| Kaybedilen zaman asla geri kazanılamaz ve siz benim zamanımı harcıyorsunuz. | Open Subtitles | الوقت المفقود لا يعود ثانيةً وأنتم تضيعون وقتي |
| Sizse felsefeden ve büyük fikirlerden bahsederek vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | وانتم تضيعون الوقت بالتحدث عن الفلسفة و الأفكار الكبيرة |
| Neden bütün zamanınızı birbirinizle kavga ederek harcıyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ تضيعون وقتكم في الشجار يا رفاق؟ |
| Neden benimle konuşarak zaman harcıyorsunuz? | Open Subtitles | الآن لماذا تضيعون الوقت بالكلام معي؟ |
| Kısıtlı zamanı harcıyorsunuz. Kocamı öldürmedim. | Open Subtitles | أنتم تضيعون وقت ثمين أنا لم أقتل زوجي |
| Otostop çekip Rikers'a içeri tıktığım suçluları sorguya çekmeye gittiğimi sanıyordum ama siz beni temize çıkarmak yerine yine vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد ظننت انكم ستذهبون إلى رايكرز حتى نستطيع التحدث إلى المجرمين الذين سجنتهم لكن على ما يبدو لا زلت تضيعون وقتكم بالتحقيق حوليّ |
| - Hepimizin sevdiği. Pekala, vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | .إنكم تضيعون وقتكم .أنا لن ألعب |
| İyi de bizim zamanımızı neden boşa harcıyorsun? | Open Subtitles | لكن لِمَ تضيعون وقتنا؟ |
| Bakın, bence hepiniz harikasınız, ve Armani modelleri olana kadar burada vakit harcadığınızı görebiliyorum. | Open Subtitles | أنظر أراكم جميعاً ممتازون ولكنني أراكم تضيعون وقتكم. حتى تحصل على الفرصة المناسبة. |
| İlginizi kanıtlardan çekmek için, sizi karmaşık bir yola sürüklüyorlar. | Open Subtitles | بمحاولة منهم لإبعادكم عن هذه الأدلّة، فهم يحاولون أن يجعلوكم تضيعون. |