| Berbat bir fırtına geliyor gibi... burada vaktimi harcayamam! | Open Subtitles | يبدو سيكون لدينا عاصفة. لا يمكنني تضييع وقتي هنا. |
| Bu salak kahpelerle vaktimi harcayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تضييع وقتي مع تلك الساقطات السخيفات |
| Görünüşe göre, en ufak sorunlarını bile benim sorumluluğum yaparak işlerinin benim zamanımı ve enerjimi boşa harcamak olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | هم يعتقدون أن وظيفتهم هو تضييع وقتي وطاقتي بجعل كل خطأ يقومون به مسؤوليتي |
| Hayatımın en önemli döneminde enerjimi aşka harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | إن هذا وقت حرج في حياتي، ولا أرغب في تضييع وقتي على العواطف |
| Bir konuda haklıydın, tatlım. Her şeyin bir bedeli vardır. Buna vaktimi harcamak da dahil. | Open Subtitles | كنتِ محقّةً في أمرٍ واحد يا عزيزتي لكلّ شيءٍ ثمن، بما فيه تضييع وقتي |
| - Bu cidden gerekli mi? Zamanımı aptalca sorularla harcamak? | Open Subtitles | وهل ضروري حقاً تضييع وقتي بأسئلة تافهة؟ |
| Bak, artık bu yaştan sonra zamanımı boşa harcamak istemem sonunda ciddi bir şeyler olmayacaksa. | Open Subtitles | في عمري هذا، أحسّ أنّه لا يجدر بي تضييع وقتي... إن لم تكن العلاقة جادّة |