| - Burda yokmuşum gibi davranın. - Monk,kes şunu. | Open Subtitles | ـ تظاهروا بانني لست هنا ـ مونك توقف عن هذا |
| Sınırı aştın, Jim. Sadece telefonumu arıyorum, yani ben yokmuşum gibi davranın. | Open Subtitles | أنا فقط أبحث عن هاتفي تظاهروا انني لست هنا |
| Ve ailem beni seninkiler gibi evden attı ve var olmamışım gibi davrandılar. | Open Subtitles | و تخلّى عنّي والديّ، مثل والديكِ و تظاهروا بأني غير موجودة |
| Neden ailemin intikamını almamda bana yardımcı oluyormuş gibi davrandılar? | Open Subtitles | لماذا تظاهروا بمساعدتي للأنتقام لعائلتي ؟ |
| Burada olmadığımı varsayın. | Open Subtitles | تظاهروا بأني لست موجود |
| Orada uzun zamandır acı çeken kadın ve erkekler Amerikalılar olarak haklarının reddini, barışçıl bir şekilde protesto ettiler. | Open Subtitles | هناك، الرجال والنساء الذين يعانون منذ أمد بعيد تظاهروا بسلمية ضد مصادرة حقوقهم كأمريكيين. |
| diyorlar. gerçekleştirene kadar taklit et dediğimde ise Yapamam-- Bana uygun değil. | TED | لذا كنت أقول لهم: تظاهروا بها إلى أن تتقنوها. |
| Ölmüş numarası yapın. Ben buradayım. Hadi millet. | Open Subtitles | هذا كل شيء، لقد نفذتّ منا الخيارات تظاهروا بأنكم موتى، سأكون هنا |
| Burada yokmuşum gibi davranın ve her ne yapıyorsanız ona devam edin. | Open Subtitles | يا رفاق، تظاهروا أنني لستُ موجوداً وافعلوا أيّاً كان ما تفعلوه |
| Ben sadece gözlemliyorum o yüzden ben yokmuşum gibi davranın. | Open Subtitles | انا فقط سأراقب لذا فقط تظاهروا بأنّي لست هنا |
| Devam edin. Burada değilmişim gibi davranın. | Open Subtitles | أوه ، مخيف.حسنًا ، أكملوا فقط تظاهروا أني غير موجودة |
| Onunla konuşmak için içeri girdiğinizde, cep telefonlarınızı kapatın ve 40 yıl öncesiymiş gibi davranın. | Open Subtitles | ، لذا ، عندما تدلفون للداخل للحديث معه .. قوموا بإغلاق هواتفكم تظاهروا بأننا عدنا 40 عاماً للماضي |
| Biraz sonra ona açıklayacağım ama şimdilik sorun yokmuş gibi davranın da yesin. | Open Subtitles | سأوضّحه لها لاحقا ولكن الآن، تظاهروا بالموافقة على كل شيء وستصدق ذلك |
| Hiç önemi yokmuş gibi davrandılar. | Open Subtitles | لقد تظاهروا وكأنها لم تصاب بشيء |
| Etkilenmiş gibi davrandılar. | Open Subtitles | تظاهروا بالإنبهار |
| Eğer gerçekten Strauss'un dışarı çıkması için uğraşıyorlarsa neden ailemin intikamını almamda bana yardımcı oluyormuş gibi davrandılar? | Open Subtitles | أذا كان كل ما كانوا يهتمونَ به حقاً هو أخراجُ (ستراوس) لماذا تظاهروا بمساعدتي للأنتقام لعائلتي ؟ |
| Burada olmadığını varsayın. | Open Subtitles | تظاهروا بانه ليس موجود |
| Bunu pirinç olarak varsayın! | Open Subtitles | تظاهروا بأن هذا أرز |
| Sayın Başbakan, altmışlarda sokaklarda protesto eden genç insanların dilinde bir sürü dalalet vardı. | Open Subtitles | أترى يا رئيس الوزراء في الستينات الشباب الذين تظاهروا في الشوارع مطالبين بجميع أنواع البدع، ماعدا واحدة |
| Bunu protesto ettiklerinde İtalyan general bunların üzerine top ve tüfeklerle ateş ettirmiş. | Open Subtitles | وعندما تظاهروا, ذلك الجنرال الإيطالي ..أمر بإطلاق النار عليهم ببنادق قديمة وبمدافع |
| gerçekleştirene kadar taklit edin demek istiyorum. | TED | بل تظاهروا به إلى أن تصبحوا فعلا كذلك. |
| Haydi, üzülmüş numarası yapın. | Open Subtitles | هيّا ، تظاهروا بأنه كان يعني لكم الكثير |