| Hepsi sempatimi kazanmak için numaraydı. Para için sana geleyim diye. | Open Subtitles | كانت مكيدة، لكسب تعاطفي لأقصدك طلباً للمال |
| Size ancak sempatimi verebilirim, uzatma veremem. | Open Subtitles | يمكنني منحك تعاطفي وليس تمديد المهلة ، أنا آسف |
| Gitgide sana olan sempatimi kaybediyorum. | Open Subtitles | إنّكِ تخسرين تعاطفي معكِ مع مرور الوقت.. |
| Daha sonra da anladıklarını sempatik yollarla ifade edebilmeli. | Open Subtitles | و تُعبر عن هذا الفهم في أسلوب تعاطفي. |
| Burada eğitim vergisi hakkında duygularımı ifade ediyorum. | Open Subtitles | هذا أنا أعرب عن تعاطفي مع الإيصالات المدرسيّة |
| sempati kazanmak için sahte kelimeler kullanmanızdan da nefret ediyorum. | Open Subtitles | وأكره كذلك عندما تستخدمين مثل تلك الكلمات لتكسبي بها تعاطفي. |
| sempatimi kazanmak isteseydin, beni yumuşatmak isteseydin diyelim kurgulanmış hırsızlık olayı işe yarardı. | Open Subtitles | لو تريدين كسب تعاطفي واستمالة ودي فتزييف اقتحام منزلك طريقة مثلى |
| Eskiden yapmışlığın olduğundan sempatimi kazanmış durumdasın. | Open Subtitles | بالنسبة لواحدة كانت مُراهقة، لك تعاطفي. |
| Benim sempatimi kazanamayacaksın. Piku'nun da sempatisini kazanamayacaksın. | Open Subtitles | أنت كسبت تعاطفي,ولكن لا تحاول ."أن تكسب تعاطف "بيكو |
| sempatimi kazanmak için bu hikayeyi anlattın. | Open Subtitles | إنّك قصصت تلك الرواية لكسب تعاطفي |
| sempatimi kazandın. | Open Subtitles | لأن لديك تعاطفي |
| sempatimi kazandın. | Open Subtitles | لديك تعاطفي |
| Bana da pek sempatik gelmiyorsunuz. | Open Subtitles | لن تنال تعاطفي بهذا |
| Bir çeşit sempatik sinir sistemi tepkisine benziyor. | Open Subtitles | كأنه رد فعل عصبي تعاطفي |
| Onların bu görünmezliğini çocukluğumdaki acı ile bağdaştırdım. Görünmezlik hissi benim başarılı bir belgeselci olmamı sağladı. Çünkü bana duygularımı kontrol edebilme yeteneği kazandırdı. | TED | لقد ارتبطت بتخفيهم، الذي سبب لي الألم في طفولتي لكنّه أصبح أعظم ذخيرةٍ لديّ كمصورةٍ للأفلام الوثائقية، لأنني أستطيع أن أتلاشى في تعاطفي. |
| İçten duygularımı sunarım. | Open Subtitles | أَعْرضُ تعاطفي العميق |
| Hansen ailesi ile en derin duygularımı paylaştığımı belirtmek isterim. | Open Subtitles | أنا أودّ أن أبدي تعاطفي العميق (مع عائلة (هانسون |
| Size sempati duyuyorum açıkçası. Ama minimum ceza yasasına inanırım ben. | Open Subtitles | حسناً، أقدم لك تعاطفي ولكنني أؤمن بالقوانين الإلزامية، |
| Ben de kendisine acısını paylaştığımı, ...ama bu tür skandallar yaratmamaları gerektiğini yazdım. | Open Subtitles | كتبت لها معبراً عن تعاطفي لحزنها متوسلاً إليها علي عدم تشجيع إثارة مثل هذه الفضائح |
| Kendim ve ailem adına ve tüm kabinem adına lütfen en derin taziyelerimi kabul edin. | Open Subtitles | وعن نفسي ونيابةً عن الإدارة كلها أقدم لكم تعاطفي العميق،، تقبل تعازيِ |