| Hadi ama. Film izlemekten bıktım usandım. Film yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتحرّك، لقد تعبتُ من مشاهدة الأفلام وأودّ إخراجها. |
| Çünkü ahlaki açıdan doğru yoldasın. Ayrıca peşimde olmandan bıktım usandım. | Open Subtitles | لأن بوصلة أخلاقكِ موجهة بالإتجاه الصحيح، لأنني تعبتُ من ملاحقتكِ لي |
| Bunu herkesin bana karşı kullanmasından bıktım sanki güvenilebilirliğimi azaltıyormuş gibi. | Open Subtitles | أنا تعبتُ من كل شخص يستخدم هذا ضدي وكأن هذا يقلل من مصداقيتي أو أي شيء |
| Geldim çünkü sürekli seni ofise geri çekmeye çalışmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | أتيتُ لأنّي تعبتُ من محاولة إعادتكَ إلى المكتب طوالَ الوقت |
| Unut gitsin. Her gece seninle evlenmekten sıkıldım. Yatak odasına bile giremiyoruz. | Open Subtitles | إنسه، تعبتُ من زواجكِ كل ليلة نحن لم نصل أبداً إلى غرفة النوم |
| - Mücadele etmekten yoruldum. | Open Subtitles | لقد تعبتُ من الشجار. |
| Bu ilişkideki tüm kararları, senin almandan bıktım usandım. | Open Subtitles | أتدري, لقد تعبتُ من وضعك أنتَ بإتخاذ كل القرارات, في هذه العلاقة |
| - Bu herifi korumaktan bıktım. | Open Subtitles | فقد تعبتُ من معانقته أثناء العواصف الرعديّة. |
| bıktım artık bu işten. | Open Subtitles | حسناً، أتعرفين لقد تعبتُ من هذه التفاهات |
| Sovyetlerin hokey takımının ne kadar iyi olduğunu duymaktan bıktım usandım. Gebertelim şunları. | Open Subtitles | سئمتُ و تعبتُ من سماع مدى قوّة فريق الهوكي عند السوفييت. |
| Ve kullanılan bıktım. - Hayır - iksir gerekmez | Open Subtitles | وأنا تعبتُ من الإستغلال لا - : كريستي نحنُ لسنا بحاجة للجرعات |
| Seni ikna etmeye çalışmaktan bıktım. | Open Subtitles | أنا تعبتُ من محاولة إقناعكِ بهذا |
| Sana her şeyi anlatacağım. Yalan söylemekten bıktım. | Open Subtitles | سأخبركم كلّ شيء لقد تعبتُ من الكذب |
| Yaşlıyım, sokaklarda yatmaktan bıktım. | Open Subtitles | إنّي عجوز، تعبتُ من النوم في الأزقة. |
| Çünkü ben bu yalanlardan bıktım. | Open Subtitles | لأنني أنا تعبتُ من كُل هذهِ الأكاذيب. |
| Hayır.Kaçmaktan yoruldum .5 dakikada bir kız gibi bağırmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | لا تعبتُ من الركض تعبتُ من الصراخ كفتاة كل خمس دقائق |
| Böyle muamele görmekten sıkıldım. | Open Subtitles | تعبتُ من المعامله بهذه الطريقة ماذا عنك؟ |
| - Duydun ya, Huysuz olmaktan sıkıldım. Ruh halimi değiştiriyorum. Mutlu olacağım. | Open Subtitles | لقد سمعتني، لقد تعبتُ من كوني متذمّراً قرّرت تغيير مزاجي~~إلى مزاج سعيد |
| Küçük karlardan sıkıldım artık. | Open Subtitles | سأمتُ وَ تعبتُ من تحقيق الأرباح التافهة |
| Kavga etmekten yoruldum. | Open Subtitles | تعبتُ من الشجار. |
| Mücadele etmekten yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد تعبتُ من المقاومة |