| Tacize uğramış olan katillerde buna sık rastlıyoruz. | Open Subtitles | الآن نرى هذا كثيرا في المجرمين الذين تعرضوا للاساءة |
| Bu tür yineleyen şarkıları travmaya uğramış çocuklarda sık görürüz. | Open Subtitles | نحن كثيرًا ما نرى هذا النوع من الهتاف المتكرر في الأطفال الذين تعرضوا لصدمات |
| Yangın bombalarıyla saldırıya uğradılar ama yılmadılar. | Open Subtitles | حيث تعرضوا لهجوم بالقنابل لكنهم بقوا مستمرين |
| Son saati şehrin araştırılmamış bölümlerini inceleyerek geçirdik. Bence Wagner ve Johnson bir şeye maruz kaldılar. | Open Subtitles | . نحن نفحص مناطق غير مستكشفة . أعتقد أنهم تعرضوا لشئ ما |
| Metropolis'in en önemli kişilerinden bir düzinesi yakın zamanda saldırıya uğradı. | Open Subtitles | زيادة عن الدزينة فى ميتروبوليس تعرضوا للا صابة موخرا |
| Orada tehlikeli seviyede radyasyona maruz kalmış olabilecek tam 75 çocuk var! | Open Subtitles | هناك 75 طفل بالخارج هناك الذين ربما تعرضوا لمستويات خطيرة من الإشعاع |
| Korumaları saldırıya uğradıklarını sandılar. | Open Subtitles | الحراس اعتقدوا بانهم تعرضوا لهجوم |
| O bulaşıcı bir şey değildi. Onlar patojene direk maruz kalmışlar. | Open Subtitles | لم تكن الإصابات عن طريق وسيط لقد تعرضوا لها من المصدر مباشرة |
| Bu hizmetleri için öldürüldüler, aileleri darmadağın edildi ve hikayeleri büyük ölçüde unutuldu. | TED | وبسبب هذه الخدمات، تعرضوا للقتل، تمزقت أسرهم، واصبحت حكاياتهم طي النسيان. |
| Bu tür yineleyen tekerlemeleri travmaya uğramış çocuklarda sık görürüz. | Open Subtitles | نحن كثيرًا ما نرى هذا النوع من الهتاف المتكرر في الأطفال الذين تعرضوا لصدمات |
| Kaç defa soyguna... - ...uğramış bir kişi hakkında... | Open Subtitles | كم مرة تسمعون عن ضحايا تعرضوا للسرقة ؟ |
| Princeton'da tecavüze uğramış ama polisin bir şey yapması için yeterince delilleri olmayan öğrenciler için site açmış bir öğrenci var. | Open Subtitles | هناك طالبة في "برينستون" أسست موقعًا للطلاب الذين تعرضوا للاغتصاب، لكن لا يملكون الأدلة الكافية لجعل الشرطة تتحرك. |
| Uzun zaman önce buradan uzak olmayan bir yerde Siberler'le savaş yapıldı ve yenilgiye uğradılar. | Open Subtitles | منذ وقت طويل جدا، وبمكان ليس ببعيد من هنا ، رجال السايبر تم مقاتلتهم وكذلك تعرضوا للضرب. |
| Bu Silâhşörler aniden ortalıktan kaybolmadı. Saldırıya uğradılar. | Open Subtitles | الفرسان لم يختفوا فقط ,بل تعرضوا للهجوم |
| Şehire geldiklerinde, Titanlar'ın saldırısına maruz kaldılar. | Open Subtitles | بعد دخولهم المدينة تعرضوا لهجوم العمالقة |
| Bu insanlar melanom olmayacak kadar az miktarda ışığa maruz kaldılar ve daha açık renkli ciltleri ultraviyole ışığı daha iyi absorbe etti. | TED | فقد تعرضوا لكميات أقل من أشعة الشمس مما جعل احتمال إصابتهم بالميلانوما أقل، وقامت بشرتهم الفاتحة بامتصاص الأشعة فوق البنفسجية بشكل أفضل. |
| - Bir kaç Wesen dükkan sahibi dün gece Wesenler tarafından saldırıya uğradı. | Open Subtitles | عدد من ملاك المحلات تعرضوا لهجوم من الفيسن الليله السابقة |
| Güneydeki harabelere doğru giderken, talihsiz olaylar neticesinde, Luffy ve ekibi, dev bir pitonun saldırısına uğradı ve ayrıldı. | Open Subtitles | {\1cH004fc5ec}في مجرى الأحداث المؤسف، بينما كانوا متجهين نحو الأنقاض إلى الجنوب {\1cH004fc5ec}لوفي وفريقه تعرضوا للهجوم من قبل ثعبان سام وتفرقوا |
| Vereme maruz kalmış olabilir misiniz? | Open Subtitles | ل يجب أن تمر. هل يمكن أن يكونوا قد تعرضوا لمرض السل؟ |
| Gençliğimde korkunç bir şekilde kötü muameleye maruz kalmış insanlar gördüm. | Open Subtitles | في شبابي قابلت أناس تعرضوا لسوء معاملة فضيعة جدا |
| Ajay, ihanete uğradıklarını söyledi esir alanlar AGRA'nın geleceğini biliyormuş. | Open Subtitles | قال أيجى أنهم تعرضوا للخيانة الخاطفون كانوا يعلمون وصول فريق اجرا" |
| Saldırıya uğradıklarını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين أنهم تعرضوا للهجوم؟ |
| Ölümcül dozda radyasyona maruz kalmışlar, ama şu ana kadar radyoaktif madde, geniş bir alana dağılmış görünmüyor. | Open Subtitles | تقريباً تعرضوا بشكل مؤكد لجرعات مميتة من الإشعاع لكن حتى الآن ...يبدو أن المواد المشعة لم تنتشر بشكل واسع |
| - Ve gaza maruz kalmışlar. | Open Subtitles | لقد تعرضوا للغاز |
| Bir Amerikan asker tugayı sivillerle dolu korumasız bir kasabaya girdi ve 350-500 kişiyi öldürdü, kadın ve çocuklara toplu tecavüz edildi, cesetler parçalandı. | TED | فرقة من الجيش الأمريكي ذهبت إلى قرية غير محصنة مليئة بالمواطنين وقتلوا منهم حوالي 350 إلى 500، نساء وأطفالا تعرضوا لاغتصاب جماعي، جثث مشوهة. |
| Bir çok mağdur soyulduklarını bile ...günler yada haftalar sonra durumu anlayana kadar bilmiyorlar. | Open Subtitles | الكثير من الضحايا لا يدركون أنهم تعرضوا للسرقة إلا بعد مضي أيام أو أسابيع على وقوعها. |