| Parmak izinin ne zaman lazım olacağını da asla bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرف أبداً متى قد أحتاج إلى بصمات الأصابع |
| Ama tetiği çekersen asla bilemezsin, değil mi ? | Open Subtitles | لكنك لن تعرف أبداً إذا كنت ستضغط الزناد, أليس كذلك؟ |
| Her gün kıymetlidir. Hangisinin son günün olacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | كل يوم ثمين, وانت لا تعرف أبداً متي سينتهي |
| Ama annem bunları hiç öğrenemeyecek çünkü bir Z ile konuşmadı bile. | Open Subtitles | . أمي لن تعرف أبداً لأنها لن تتكلم حتى مع أحدهم |
| Gelebilirler tatlım. hiç belli olmaz. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يا حبيبي لا يمكنك أن تعرف أبداً |
| Adil olduğundan emin değilim. hiç bilemezsin, belki de eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن العدل مقرر هنا لن تعرف أبداً ، ربما يكون هذا ممتع |
| Sen benim aklımdan geçenleri asla bilemezsin. Ama ben senin o lanet kafanda neler olduğunu iyi biliyorum? | Open Subtitles | أنت لا تعرف أبداً ما يجول في رأسي، بينما أنا أعرف كل القذارة التي في رأسك |
| Sen benim aklımdan geçenleri asla bilemezsin. Ama ben senin o lanet kafanda neler olduğunu iyi biliyorum? | Open Subtitles | أنت لا تعرف أبداً ما يجول في رأسي، بينما أنا أعرف كل القذارة التي في رأسك |
| O ormanda karşına neler çıkacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | انك لا تعرف أبداً ما يمكن أن تكتشفه هنا في الأحراش. |
| Neye baktığını asla bilemezsin. | Open Subtitles | ، هذه هي مشكلة الكائنات المتحولة لا تعرف أبداً ما تنظر إليه |
| Bakarken dikkatli olmalısın. Ne bulacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | يجب أن تحترس عندما تنظر فأنت لا تعرف أبداً ما الذي ستجده |
| O sigortam. Ne olacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | إنه التآمين فانت لا تعرف أبداً ما سيحدُث |
| Bence bir şans tanımalısın. asla bilemezsin ki. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن عليكَ أن تعطيها فرصة فأنت لن تعرف أبداً |
| Ama şansını denemezsen ne olacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | لكن لن تعرف أبداً ، إلا إن استغللت هذه الفرصة |
| Sahadayken ne zaman uyuşturucu örneğini tetkik etmen gerekeceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعرف أبداً متى عليك أخذ عينات مُخدّرات في وعاء مُضاد للماء عندما تكون بالميدان. |
| Sana söyleyeyim, jürinin ne düşüneceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | دعني أخُبرك أنت لا تعرف أبداً كيف تفكر هيئة المحلفين |
| Sana inanıyorum. Doğru söylediğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | . أصدقّكَ . لا يمكن أن تعرف أبداً متى ينطقُ بالحقيقة |
| Sonra Turk, tüm erkeklerin bildiği, "Çok iyiydiniz," "hiç öğrenemeyecek" anlamına gelen hafif baş sallama işaretini yaptı. | Open Subtitles | ثم أومأ لنا (تورك) برأسه قليلاً التي كانت الإشارة العالمية المتداولة بين الرجال لـ"عمل جيد أيها الرجال لن تعرف أبداً" |
| Olabilir. hiç belli olmaz. Sonuçta emniyettesiniz. | Open Subtitles | ربما ، لا يمكنك أن تعرف أبداً أنتم جميعاً بأمان ومع بعضكم |
| Ne tuhaf adamlara rastlayacağını hiç bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعرف أبداً نوع المجانين الذين تلتقي بهم. |