| - Rob, Sylvia'yı çöplüğe kadar takip ettik. | Open Subtitles | - روب، نحن تعقّبنا سيلفيا في الطّريق إلى موقع الدفن النفايات. |
| Fazla söze gerek yok, canavarı yuvasına kadar takip ettik. | Open Subtitles | لا حاجة للقول بأننا تعقّبنا الوحش |
| Kaçış yönlerine doğru takip ettik, Landsman bir arkadaşlarıyla geldi. | Open Subtitles | تعقّبنا طريق هروبهم وتعرّف (لاندزمان) على ستراتهم |
| Jack Burton'ın izini sürdük. Guido Merkins adıyla şehir merkezinde bir otele yerleşti. | Open Subtitles | لقد تعقّبنا (جاك بارتون), لقد دخل فندقاً بوسط المدينة, تحت الإسم المستعار (غويتو ميركينز) |
| Carmen'in telefon numarasının izini sürdük. Sally Alvarez adında birine kiralanmış bir daire. | Open Subtitles | بالحقيقة، تعقّبنا رقم هاتف (كارمن) إنها شقة مؤجرة بإسم (سالي ألفاريز) |
| Buraya kadar Roman adındaki bir adamın izini sürdük. | Open Subtitles | تعقّبنا رجلاً اسمه (رومان) إلى هذه الشقّة. |
| İzimizi bulmaları zor olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون من الصعب تعقّبنا |
| Kimse izimizi süremeyecek. | Open Subtitles | ولا يمكن لأحدٍ تعقّبنا |
| Milton Fine'ı Birleşik Devletlerin orta batısına kadar takip ettik. | Open Subtitles | (تعقّبنا(ميلتون فاين إلى المنطقة الوسطى الغربية للولايات المتّحدة |
| Ve Callahan' dan bu adama gelen bir e-maili takip ettik. | Open Subtitles | ولقد تعقّبنا بريداً إلكترونيا من(كالهان) إلي هذا الرجُل |
| Speltzer'ı bardan eve kadar takip ettik. İki saattir bir hareketlilik yok. | Open Subtitles | "تعقّبنا (سبلتزر) إلى منزله من الحانة ولم يحدث أيّ نشاط منذ أكثر من ساعتين" |
| İzimizi sürmüşler. | Open Subtitles | نحن تعقّبنا. |