| bilirsin işte, bir öyle, bir böyle hayat devam ediyor. | Open Subtitles | ماذا تريدني أن أقول أنت تعلم كيف هي الحياة ومصاعبها |
| Emir komuta zincirine uymamaktan ne kadar nefret ettiğimi bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم كيف أنّني لا أحب الخروج عن السلسلة القياديّة. |
| Yalan söylemeyi öğren yoksa hiçbir yere varamazsın. | Open Subtitles | تعلم كيف تكذب وإلا لن تبرح مكانك أبداً. هل تفهـم؟ |
| Cece'yle tekrar birlikte olabilmek için Elizabeth'ten ayrıldım ya hani. | Open Subtitles | تعلم كيف انفصلت عن إليزابيث كي أستطيع مواعدة سيسي مجددا |
| Biliyorsun devamlı evlilik hakkında konuşuyoruz ama asla arkası gelmiyor ya? | Open Subtitles | تعلم, كيف أننا نتحدث عن موضوع الزواج ولم يحدث شئ أبدا |
| Peder, tüm olup biteni biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أيها الأب,أنت تعلم كيف حدث كل هذا,صحيح ؟ |
| Kocasını zehirlemişti ama, nasıl zehirlediğini bilmiyor muydu? | Open Subtitles | هى والتى سممت زوجها لم تكن تعلم كيف سمم زوجها؟ |
| Bu yüzden sevgili Sandy'nin bu işi nasıl yaptığını öğrenmek istemedin. | Open Subtitles | ولهذا لم ترغب أن تعلم كيف كان ولدك الذهبي يفعل هذا |
| Muhtemelen de, dış dünyayla irtibata müsaade etmiyorlar, nasıl olurlar bilirsin. | Open Subtitles | ربما انهم لا يسمحون بالاتصال مع باقي العالم تعلم كيف هم |
| O zaman daha 16 yaşındaydım. Genç kızlar ne kadar romantik olur bilirsin. | Open Subtitles | لقد كنت فى السادسة عشرة فى هذا الوقت ألا تعلم كيف تتصرف الفتيات الرومانسيات ؟ |
| Sadece çalmayı mı bilirsin yoksa vurmayı da bilir misin? | Open Subtitles | هل تعلم فقط كيف تعزف ام تعلم كيف تُطلق النار ؟ |
| Öyle. Zarlar pek benden yana değildi. bilirsin. | Open Subtitles | لم أكن محظوظاً مع النرد أنت تعلم كيف يكون الأمر |
| Düşmesini öğren. Yoksa sakatlanırsın. | Open Subtitles | تعلم كيف تسقط والا ستنتهى على كرسى متحرك |
| Zekanı kontrol altına almayı öğren. | Open Subtitles | التي ينبض بها قلبه تعلم كيف تكبح جماح فكرك |
| Tuvaletten içmek istiyorsan on azından nasıl kullanılacağını öğren. | Open Subtitles | مره أخرى؟ إذا كنت تريد أن تشرب من الحمام فعلى الأقل تعلم كيف تستخدمه |
| Cece'yle tekrar birlikte olabilmek için Elizabeth'ten ayrıldım ya hani. | Open Subtitles | تعلم كيف انفصلت عن إليزابيث كي أستطيع مواعدة سيسي مجددا |
| - Nasıl girdiğini Biliyorsun. - Odamda bir şey buldun mu? | Open Subtitles | أنت تعلم كيف دخلت هل وجدت شيىء فى غرفتى ؟ |
| Bu kent namussuz polisleri sevmez, biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم كيف تشعر هذه المدينة حول الشرطة الفاسدة. |
| Sen bizim alemde işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعلم كيف تجري الأمور في هذا النوع من الأعمال؟ |
| Dolayısıyla etkili olmak, ciddiye alınmak ve kullanılmamak için gücün nasıl işlediğini öğrenmek önemlidir. | TED | إذًا تعلم كيف تعمل السلطة هو مفتاح الفعالية، لتأخذها على محمل الجد، ولا تأخذها للاستفادة. |
| İşte benden bedava bir ipucu: Kayalardan ve otlardan çorba yapmayı öğrenin. | Open Subtitles | والان خذ هذه النصيحة مني تعلم كيف تصنع طعاماً من الحجارو والعشب |
| Etkili konuşmayı öğrenmiş, topluluklara hitabet becerileri kazanmıştı, Latince ve Yunanca okuyup yazabiliyordu. | TED | تعلم كيف يتحدث بشكل جيد، وكيف يلقي خطابات للناس وكيف يقرأ ويكتب كلاً من اليونانية واللاتينية. |
| Sen işini ciddiye aldığından diyorum. Bu şeyi çalıştırmayı biliyorsundur. | Open Subtitles | بما أنّكَ عشت حياتك، عليكَ أن تعلم كيف تصحح هذا الأمــر. |
| Merkezi dengeli savaş bölgesi sorununu nasıl çözdüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كيف حللت مشكلة المنتصف المتوازن لمنطقة الحرب ؟ |
| Onun işi avcılarlaydı ve avcılar nasıldır bilirsiniz. | Open Subtitles | إنه عمله ممول من قبل الصيادين وأنت تعلم كيف يكون الصيادين |