| Castle Biliyor musun, belki de bu olanlar onun hayrınadır. | Open Subtitles | هل تعلم يا كاسل؟ ربما هذا شيء جيد بالنسبة لها |
| Biliyor musun Rainsford, biz ikimiz çok benziyoruz. | Open Subtitles | أنت تعلم, يا رينسفورد, نحن بالكاد متشابهان. |
| Biliyor musun, öksüz annen herhâlde herkesle düşüp kalkıyordu. | Open Subtitles | تعلم , يا فتى الأصلاحيه. أن والدتك لابد أنها سمعتها كانت سيئه. |
| Kesin bir şey yoktur ama Leslie'yi Bilirsin... O zorla gönderdi. | Open Subtitles | إنه على الأرجح لا شيء، ولكن تعلم يا ليسيل جعلتني أحضُر |
| Bilirsin, hani eşelemek gibi... kutuların üzerindeki küçük yazıları okuyan gibi. | Open Subtitles | تعلم يا رجل ، كالتي في خلف صناديق الإعلان الصغيرة |
| Kişisel bir şey değil, Haberin olsun Yüzbaşı. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم يا كابتن أن هذا ليس أمر شخصي |
| Biliyor musun Alfred, eğitimin en yüce kaynağı sanattır... ve sanatçının örnek olması gerekir. | Open Subtitles | تعلم يا ألفرد .. الفن هو أفضل وسيلة للتعلم والفنان يجب ان يكون قدوه |
| Biliyor musun Billy, beni asıl endişelendiren... annenin bunu nasıl karşılayacağı. | Open Subtitles | هل تعلم يا بيلي, ما يقلقني حقا هو كيف ستتقبل والدتك الخبر |
| Biliyor musun Billy, beni asıl endişelendiren... annenin bunu nasıl karşılayacağı. | Open Subtitles | هل تعلم يا بيلي, ما يقلقني حقا هو كيف ستتقبل والدتك الخبر |
| Biliyor musun Vic, buraya gelmeden önce yapacak bir şeyim yoktu çünkü ben yetimdim. | Open Subtitles | هل تعلم يا فيك.. قبل أن آتي هنا لم يكن لدي شيئاً لأفعله لقد كنت يتيماً فحسب |
| Biliyor musun, Junior, yaptıklarımızdan bazıları için, dostum hata yapmışız gibi hissetmiyorum kendimi. | Open Subtitles | هل تعلم يا جونيور لقد قمنا ببعض الأمور لا أعتقد أننا قمنا بشئ خطأ |
| Biliyor musun komiserim bu adamı gayet iyi tanıyor gibisin. | Open Subtitles | تعلم يا ملازم , يبدو أنك تعرف الكثير عن هؤلاء الأشخاص |
| Biliyor musun Eric-- Annem gerçekten özel bir kadındı. | Open Subtitles | هل تعلم يا اريك أن أمي كانت سيدة مميزة للغاية |
| Biliyor musun, bu her zamanki saçmalıklara vaktim yok. | Open Subtitles | هل تعلم يا آلفين ليس لدي الوقت لهذه التفاهات |
| Biliyor musun, Beau, döndüğüm için gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | هل تعلم يا بــو ، أنا سعيد فقط لعودتي فعلاً سعيد لذلك |
| Böyle zamanlarda nasıl olduğumu Bilirsin, Uffe. | Open Subtitles | أوه كما تعلم يا أوف في أوقات كهذه |
| Dostum, nasıl başladığını Bilirsin. | Open Subtitles | انت تعلم يا رجل كيف تبدأ الامور |
| Bilirsin büyükbaba bu akşam Kasım'ın partisine gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | هل تعلم يا جدي أنا حقا لا أود الذهاب الي حفلة "قاسم" الليلة |
| Beni Bilirsin Harper, asla pes etmem. | Open Subtitles | انت تعلم يا " هاربر فأنا لا أقبل بلا كإجابة |
| Haberin olsun Jeff, şu an altı farklı zaman çizgisi yaratıyorsun. | Open Subtitles | (يجب عليك أن تعلم يا (جيف بأنك تخلق الأن 6 خطوط أحداث مختلفه |
| Haberin olsun Jeff, şu an altı farklı zaman çizgisi yaratıyorsun. | Open Subtitles | (يجب عليك أن تعلم يا (جيف بأنك تخلق الأن 6 خطوط أحداث مختلفه |