| Sanırım bu yüzden annem de gelmesini istedi. Bana biraz öğretir diye. | Open Subtitles | وهذا ما دفع أمي بقوة للحرص على قدومه و تعليمي البسيط منها |
| Ben küçükken banada öğretmeye çalıştı, ama benim burnum kanıyordu. | Open Subtitles | حاولت تعليمي البيانو عندما كنت طفلا، لكن حصل لي نزيف في الأنف |
| Gelecekle ilgili bir şeyler söylemek için eğitici konferanslara gelmek resmidir. | TED | الذهاب لمؤتمر تعليمي يتناول أي شيء عن المستقبل، هو أمر رصين. |
| eğitimimi atlardan ve Kuran'dan aldım. | Open Subtitles | لقد كان تعليمي كُلِّهِ هُو الجِياد والقرأن |
| Her neyse. Bana hesap yapmayı öğretebilir misin? | Open Subtitles | على أي حال، كنت أتساءل إن كان بمقدورك تعليمي الحسابات؟ |
| Bilmem, belki bana turta yapmayı öğretebilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | لا أعلم. لقد فكرت ربما يمكنك تعليمي كيف أصنع الفطائر. |
| Gerçekten öğretmek isteyen bir yer buldum ve ben öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وجدت مكانا يرغب فعلا في تعليمي وأنا أريد بالفعل التعلم فيه |
| Burada Toronto eğitim Hastanesinde asistandım bayan Drucker çalışmakta olduğum hastanenin acil servisine getirilmişti. | TED | وكنت مقيما في مستشفى تعليمي هنا في تورونتو عندما أتت السيدة دراكر إلى قسم الطوارئ في المستشفى التي كنت اعمل بها. |
| Acaba bana biraz fizik öğretir misin diye merak etmiştim. | Open Subtitles | أني كنت أتساءل إن كان بإمكانك تعليمي القليل من الفيزياء؟ |
| Belki de bana peynir yapmayı öğretir, evimin kadını olurum. | Open Subtitles | ربما يستطيع تعليمي كيف أصنع الجُبن و أن أكون مُزارعة |
| Son dört yıldır bize öğretmeye çalıştığınız şey de bu değil mi? | Open Subtitles | أليس ماهذا الذي كنتم تحاولون تعليمي بالأربع الأعوام الأخيرة؟ |
| Şekil, öğrenmen gereken her şeyin kaynağıdır. Bana öğretmeye çalıştığın şey tam olarak nedir? | Open Subtitles | النعمةهيأساسكلماتودمعرفته ، ما الذي تحاولي تعليمي إيـّاه بالضبط ؟ |
| Eğer durumu kavrayabilirsek eminim çok eğitici olacak. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيكون تعليمي تماماً إذا عرفنا ماذا كان كل شيء |
| Bu gerçekten eğitici oldu ama ben şeytana inanmıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس تعليمي لكن انا لا اؤمن في الشيطان |
| Aldığım hatırı sayılır şey eğitimimi ya da şöyle diyeyim, doğuştan gelen sezgi yeteneğimi kullanacağım. | Open Subtitles | سأستخدم تعليمي وسنوات دراستي ..الأكاديمية، وبدون الحاجة لذكر حسناً، لنقل أنها: الحدس الهدية الإلهية لي |
| Onunla konuşmalıyım. Bana onun dilini öğretebilir misin? | Open Subtitles | أنا أريد التحدث اليه هل تستطيع تعليمي لغته ؟ |
| Belki ben de bu "gündelik işleri" öğrenebilirim. Bana öğretebilirsin. | Open Subtitles | ربما استطيع تعلم هذه المهام تستطيعين تعليمي |
| Eğer ailemden birisi bana araba kullanmayı öğretmek yerine başka bir şey için evden çıktığında kumbaraya beş kuruş atsaydım şimdiye... | Open Subtitles | لو كان لدي قرش عن كل مره تهرب فيها والدي بدلا من تعليمي القيادة كنت سأكون فتاة صغيرة غنيه |
| Malavi'de bir eğitim hastanesinde anesteziyoloji başkanıydı. | TED | كان رئيس قسم التخدير في مستشفى في مالاوي, مستشفى تعليمي. |
| Bana saçma sapan bir ders vermeye kalkışmasaydın bunlar olmayacaktı. | Open Subtitles | ان لم تكن مشغولاً في محاولة تعليمي لدرس غبي لما حدث أي شيء من هذا |
| Belki sen bana öğretirsin. | Open Subtitles | في اغضابهم ربما تستطيع انت تعليمي القيام بهذا |
| Ve yaptığımız şey onu otantik öğrenme deneyimleriyle kişiye özel-temelli öğrenmeyle ortak etmek oldu. | TED | وما نفعله هو إشراكه في تجارب علمية موثقة، على أساس تعليمي خاص. |
| Bir gece, barın tepesine çıktı ve bana içkilerin nasıl hazırlanacağını öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | بليلة ما تسلق على طاولة الحانة وعرض عليّ تعليمي كيفية إعدادهم قام بهذا حتى أغلقنا الحانة |
| Diğer insanlara öğrettiğin kadar zor olmaz. | Open Subtitles | ربما لا يكون من الصعب تعليمي كالأشخاص الآخرين |
| Ailem balayı için biriktirdikleri parayı okul taksiti için kullanacak. | Open Subtitles | والدايّ سيستخدما المال الذي أدّخروه لشهر عسلهم ليدفعوا أجور تعليمي |
| öğretici bana iki sağlıkçıyla kısa bir görüşme yapacağı bilgisini verdi. | Open Subtitles | أعلمني المعلم أنه سيجهز للقاء تعليمي مع موظفا الإسعاف |