"تغيّرت" - Traduction Arabe en Turc

• değişti
• değiştim
• değişmiş
• değiştiğini
• değişmişsin
• değiştin
• değişir
• değiştiğimi
• değişiklik
• değişirse
• değişen
• değişmişti
• değişmiştir
• değişince
• Değiştiğine

O zamandan beri çok şey değişti, değil mi Baron?
الكثير من الأشياء تغيّرت منذ ذلك الحين أليس كذلك بارون؟

Geçen yarım senenin ardından ve özellikle geçen ay direniş savaşımız bütünüyle değişti.
خلال النصف الأول من العام الماضي، وخصوصًا الشهر الماضي، تغيّرت حرب مقاومتنا تمامًا.

Bunlar değişti ve dünyaya ilham verdi.
لقد تغيّرت هذه الأشياء، وقد ألهموا العالم.

Buraya gelip Yüce İsa'yı kurtarıcım olarak bellediğimden beri değiştim.
منذ أن أتيت إلى هنا وقبلت المسيح كمنقذي لقد تغيّرت

Biliyor musun, bu oda değişmiş görünüyor ama aslında değil...
أتعرف، هذه الغرفة يبدو أنّهـا تغيّرت لكنّهـا لم تتغيّـر

Evet ama zorunda olmadığın halde.... ona söylemek istemen değiştiğini gösteriyor.
لكنّ حقيقة رغبتك بإخبارها مع أنّك لستَ مضطرّاً، تعني أنّك تغيّرت

Bana öyle bakma. Sen de değişmişsin.
لا ترمقني بتلك النّظرة أنت أيضاً قد تغيّرت

Bildiğiniz gibi, 1900'lerde insanların kullandığı araçlar değişti, çünkü günümüzde yollar daha iyi ve teknoloji daha ileri.
كما تعلمون جميعا، السيارات التي قادها الناس في عام 1900 تغيّرت بسبب التحسُّن في الطرقات و بفضل التّكنولوجيا.

Fakat tüm bunlar, İkinci Dünya Savaşı'nın gelişiyle değişti.
ولكن الحال تغيّرت بحلول الحرب العالمية الثانية.

Sonra, Afrika kitaplarını keşfedince herşey değişti.
الآن، تغيّرت الأشياء عند إكتشافي للكتب الأفريقية.

Neden bana karşı tavırların değişti?
. أنت تعلم ماذا أقصد لماذا تغيّرت تجاهي ؟

Sonra bir gün, sonradan biyoğrafisinde anlattığına göre, Tanrı ona diksiyon dersleri almasını söyledi, ve bütün hayatı değişti.
يوماً ما، أخبرت كاتبها الشخصي أن صوتاً من الرب أخبرها أن تأخذ دروساً في اسلوب الإلقاء.. حياتها بالكامل تغيّرت!

Bu sefer değil. Yani, bu kez işler değişti. Her şey değişti.
إلا هذه المرة، فهذه المرة قد تغيّرت الأمور، كل شيء تغيّر.

Aynadaki görüntü biraz değişti tabii.
الصورة المُنعكسة في المرآه تغيّرت قليلاً.

Değil. Son beş dakikada durum değişti, efendim.
حسنا، الحالة تغيّرت فقط في الدقائق الخمس الأخيرة، سيد

Ama değiştim. Bu yüzden beni yeni Michael olarak görmeni istiyorum.
لكنـي تغيّرت ، و أريـدك أن تتعرفـي على شخصيتـي الجديدة

Tek gecede değiştim diyemem çok yavaş oldu, hatalar yaptım.
.. أنا لا أقول بأني تغيّرت في ليّلة لقد تغيّرت ببطئ فأنا قد أقترفت الكثيّر من الأخطاء

Tanrı'ya dua ediyorum, geri döndüğümde değişmiş olursun.
أدعو إلى الله، عندما أعود أن تكون قد تغيّرت.

Sanırım dönüşümden beri çok şeyin değiştiğini anlayacaksın.
أعتقد أنك ستجد الكثير من الأشياء قد تغيّرت بعودتى

Söylediklerine, söyleme biçimine bakılırsa değişmişsin.
كلّ ما قلته، يدلّ على أنّكَ تغيّرت..

İnsanlar öğrenmez, değişmezler. Sen değiştin!
الناس لا يتعلمون، ولا يتغيرون لكنّك تغيّرت

Kimliklerimiz değişir.
هويّاتُنا تغيّرت

İş hayatına girdikten sonra değiştiğimi biliyorum. Ama bunu itiraf etmek istemedim.
أعرف أنّني تغيّرت منذ أن بدأت عملي، لكنّي لم أرد الإعتراف بهذا.

Hayır, değiştiğini söylüyorsun ama bu yaptığın hiç de iyi yönde bir değişiklik değil.
كلاّ، انظر .. لقد قلت بأنّك قد تغيّرت ولكن ما تفعله الآن ليس تغييراً للأفضل

Suyun miktarı değişirse bu senin bir Çoğaltan olduğunu gösterir.
إذا تغيّرت كميّة المياه، فهذا يعني أن طاقتك هي "التعزيز".

Kimyasallarla değişen genler olabilir.
أو ربما تلك التي تغيّرت بواسطة المواد الكيميائيّة،

Ama onu savunacak olursak, o yıl öğretmeni de değişmişti.
ولكن دفاعاً عنهُ، معلّمتهُ تغيّرت أيضاً خلال ذلكَ العام.

Kıyasen İngilizce, sadece 700 yıl içinde önemli ölçüde değişmiştir.
بالمقارنة، تغيّرت الإنجليزية على نحو كبير في سبعمائة عام فقط

Ama siyasi dengeler değişince sürgün edilmiş.
الرياح السياسية تغيّرت و هو في المنفى.

Lexi'nin hücresel seviyesinin Değiştiğine inanıyorum.
حسنا اظن ان ليكسي قد تغيّرت على مستوى الخلايا