| Sarah O'Brien Brunch(geç kahvaltı) seviyor, iki çocuk sahibi olmak istiyor. | Open Subtitles | ساره اوبراين تحب ان تفطر متأخرة .. و تريد انجاب طفلين |
| Yirmi dolarına bahse girerim benimle yeniden kahvaltı etmesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | أراهنك بعشرين دولاراً أنني سأجعلها تفطر معي ثانية |
| kahvaltı için de Denver omletin yolda. | Open Subtitles | وعندنا بيض أومليت هيجيلك عشان تفطر |
| Sence ben-- Oh, Kull, Kalbimi kırıyorsun. | Open Subtitles | انت تفطر قلبى يا كال هل تعتقد اننى سأسمك |
| Kalbini kıracak. Kalbin zaten bir baloncuk kadar narin. | Open Subtitles | سوف تفطر قلبك وقلبك لا يزيد صلابة عن فقاعة صابون |
| Hergün kahvaltı yapmalısın, L. J.. Önemli bir öğündür. Hayır. | Open Subtitles | (يجب أن تفطر يومياً يا (إل يجه إنها وجبة هامة |
| Eğer istersen, benimle kahvaltı edebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك أن تفطر معي إن شئت |
| Konuşmak istemediğini biliyorum ama sen benim misafirimsin ve sana kahvaltı vermek zorundayım. | Open Subtitles | ضيفي، لذا علي أن أجعلك تفطر |
| Büyükannen kahvaltı hazırlıyor, tamam mı? | Open Subtitles | جدتك تفطر , حسنا? |
| Henüz kahvaltı etmediniz değil mi? | Open Subtitles | انت لم تفطر بعد اليس كذلك؟ |
| Hergün kahvaltı yapmalısın, Lj. | Open Subtitles | (يجب أن تفطر يومياً يا (إل يجه |
| Kalbimi yaraladığının farkında olmaması mı yoksa farkında olup da umursamaması mı? | Open Subtitles | إذا كانت لا تعرف أنها تفطر قلبي أو أنها تعرف و لكنها لا تهتم |
| Kalbimi kırmak istiyorsan, bunu yapmanın binlerce yolu var. | Open Subtitles | إذا أردت أن تفطر قلبي هناك آلاف الطرق لذلك |
| Aramızdaki bu sırlar Kalbimi kırıyorlar ama aşkımızı yansıtmıyorlar. | Open Subtitles | هذه الأسرار التي حالت بيننا أنها تفطر قلبي لكنها لا تؤثر على حبنا |
| Ama sen onu seviyorsun Kalbini kıracak, bu gerçek | Open Subtitles | لكنك تحبها سوف تفطر قلبك، إنه أمر واقع |