| O derginin kapağında ne işin var? Vakit mi öldürüyorsun? | Open Subtitles | مالذي تفعله في غلاف تلك المجلة أيّها البائس ؟ |
| Senin gecenin bu saatinde ne işin var? | Open Subtitles | ما الذي تفعله في هذا القوت المتأخر من الليل؟ |
| O zaman bizim plajımızda ne işin var? | Open Subtitles | ، إذاً مالذي تفعله في شاطئنا بحق الجحيم ؟ |
| Eğer bu hafta sonu yapacağın özel bir şey yoksa | Open Subtitles | اذا لم يكن لديك شئ خاص تفعله في عطلة نهاية الاسبوع. |
| Efendimi yenmek için yaptığın her şey onu daha da güçlendiriyor. | Open Subtitles | كل شيئ تفعله في محاولة سعيك لهزيمة سيدي فقط يجعله أقوى |
| - Bu saatte evde ne işin var? | Open Subtitles | ما الذي تفعله في المنزل في وقت الظهيرة ؟ |
| Uçakta ne işin var, Cole? | Open Subtitles | ما الذي تفعله في الطائرة بحق الجحيم ،كول ؟ |
| New York'ta ne işin var? Chicago'da olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ما الذي تفعله في نيويورك ألا يفترض بك أن تكون في شيكاغو؟ |
| O halde Mayan dolabında ne işin var? | Open Subtitles | إذن، مالذي تفعله في حجيرة عصابة الماينز ؟ |
| Selam şirin küçük tavşancık. Yolun ortasında ne işin var? | Open Subtitles | مرحبا أيها الأرنب الصغير اللطيف ما الذي تفعله في منتصف الطريق؟ |
| Jody. Ne işin var burada? | Open Subtitles | جودي مالذي تفعله في الخارج هنا ؟ |
| Evimde ne işin var? | Open Subtitles | مالذي تفعله في منزلي بحق الجحيم |
| - Lise partisinde ne işin var? | Open Subtitles | -مالذي تفعله في هذه حفلة طلاب الثانوية ؟ |
| Bir şey soracağım. Şangay'da ne işin var? | Open Subtitles | -هناك شيء آخر ما الذي تفعله في شانغهاي ؟ |
| Redgers'ın orada ne işin var? | Open Subtitles | تكلم انا "ماكلين" ما الذي تفعله في روكرز؟ |
| Bana kazık atmaya kalkarsan, bu yapacağın son şey olur. | Open Subtitles | ،حاول أن تتلاعب معي في هذا و سيكون ذلك آخر شيء تفعله في حياتك، هل هذا مفهوم؟ |
| O telefonu açarsan bu yapacağın son şey olur. | Open Subtitles | اجب هذا الاتصال وسيكون اخر شيئ تفعله في حياتك |
| Boş zamanlarında ne yapacağın, senin bileceğin iş. | Open Subtitles | ما تفعله في وقت فراغك يعنيك أنت فقط |
| Boş vaktinde ne yaptığın beni ilgilendirmez, yeter ki benden popona vurmamı isteme. | Open Subtitles | مهما تفعله في وقت فراغك هذا يخصك طالما لا تسألني لأضربك، فسنكون بخير |
| Jerry özel yaşamında ne yaptığın beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | جيري، ما تفعله في حياتك الشخصية هو شأنك وحدك. |
| Orduda ne işin vardı, hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لم يكن لديك شيء تفعله في الجيش، على أي حال |
| Eğer meyve satmıyorsan, kütüphanede ne yapıyordun? | Open Subtitles | إذاً, ما الذي كنت تفعله في المكتبة إذا لم تكن تبيع الفاكهة؟ |
| Cehaletimi mazur görün, ama vergi dairesinde ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | فلتعذر جهلي، لكن ما الذي تفعله في مكتب الضرائب ؟ |