| Vladimir, sana güvenmiştim. Sense ailene ve bana bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | فلاديمير , لقد وثقت بك الان تفعل هذا بعائلتك وبي |
| - Onlar orada değildi anlamına gelmez. - Neden bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | هذ لا يعني أنهم لم يكونوا هنا لمَ تفعل هذا ؟ |
| Sana yalvarıyorum, lütfen bunu yapma. Bunu ben yapmıyorum, biz yapıyoruz. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
| Bunu yapmak için, seni anlayan ve destekleyen birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | لكي تفعل هذا, أنت تحتاج إلى شخص يفهمك و يقوم بدعمك |
| -Bu kelimeyi bu evde kullanmıyoruz. -Çok tehlikeli.Bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | هذة الكلمة لا نستعملها فى المنزل انه خطير جداْ , لا أستطيع أن اتركك تفعل هذا |
| Anneciğim? Yalnız mısın? Neden yapıyorsun bunu? | Open Subtitles | هل أنتِ بمفردك ؟ لماذا تفعل هذا ؟ انهض أيها جبان |
| Bunu yaptığına inanamıyorum! Neden hala böyle yapıyorsun? | Open Subtitles | لا أصدق أنك تفعل هذا لماذا تستمر فى هذه الأفعال؟ |
| - Neden bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | ـ الفتيات يفعلون ذلك الشيء دوماً ـ لماذا تفعل هذا الشيء؟ |
| Ve sen ne zaman yeni biriyle tanışsam bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | وانت تفعل هذا كل مره عندما اقابل شخص جديد |
| - Niye hep bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا عليك أن تفعل هذا دائماً ، فيكتوريا قد رحلت |
| bunu yapma. Onunla fikir birliği vardığımız anlara düşürme beni. | Open Subtitles | لا تفعل هذا بي لا تضعني بموقف اتوافق معه فيه |
| Tanrım, bu hiç adil değil. Lütfen bana bunu yapma. | Open Subtitles | .يا إلهي, هذا ليس عادلاً .رجاءاً, لا تفعل هذا بي |
| Lütfen bunu yapma. Güvenli geçiş izni için senden yardım istedim. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك لا تفعل هذا لقد طلبت منك باحترام عبورا آمنا |
| Bunu yapmak zorundasın. O senin kızın. Orada olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | يجب أن تفعل هذا إنها إبنتك ألا تريد أن تكون هناك؟ |
| Bunu yapmalıyız, ve Bunu yapmak derin Amerikalı algısında sonuç veren uygulamacılıktır. | TED | و هذا ما يجب ان نفعله و لكي تفعل هذا يجب ان تكون براجماتي في هذا العمق, الحس الامريكي الوصول للنتائج |
| Bunu yapmana gerek yok. Herkes en iyi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تفعل هذا . كلّ شخص يعرف بأنك الأفضل |
| - Ben senin arkadaşınım ve Bunu yapmana izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | يجب أن أوقفهم أنا صديقك ولن اتركك تفعل هذا |
| Tıpkı bizler gibi, bir önemin olmamasından ödün koptuğu için yapıyorsun bunu da. | Open Subtitles | انت تفعل هذا لكي لأنك خائف حد الموت كحال الباقيين منا |
| Sana yalvarıyorum, lütfen bunu yapma. Bunu ben yapmıyorum. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
| Ne zaman yeni biriyle tanışsam böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | وانت تفعل هذا كل مره عندما اقابل شخص جديد |
| Yalnızca Dünya'yı dolaştığınız zaman boyunca bunu yapıyorsunuz, iki, üç, dört saat, gün. | TED | الفرق فقط أنك تفعل هذا طوال الوقت الذي تدور فيه حول الارض لإثنين ثلاث أربع ساعات، |
| Ama sonuçta hepimiz karar verdik ki bunu yapmanı istiyoruz. | Open Subtitles | لكن فى النهاية ،وافقنا جميعاً أننا نريدكَ أن تفعل هذا. |
| Ne zamandan beri kendine böyle davranıyorsun? | Open Subtitles | لمتى يمكنك أن تفعل هذا بنفسك ؟ |
| Hayır bunu o yapmadı. Sen yaptın. Bunu yapan senin kendi korkundu. | Open Subtitles | كلا ، لم تفعل هذا ، بل أنتِ لقد كان هذا بسبب خوفكِ |