| Bunu yaparken de ona denk dayanma gücü kaybediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تفقدين كمية مساوية من الطاقة على ذلك المنوال |
| Pekala, çok fazla kan kaybediyorsun, sani bir an önce götürmemiz lazım | Open Subtitles | انت تفقدين الكثير من الدم يجب ان نحضر بعض المساعده |
| Deborah, eğer yaptığın şeyi yapmayı bırakmazsan... kocanı kaybedeceksin. | Open Subtitles | سوف تفقدين زوجك إذا لم تكفّى عما تفعلينه |
| Şef Alan'ı kaybettin. Şef Alan'ı kaybedersen Amerika'yı kaybedersin. | Open Subtitles | فقدتي الشيف آلن و عندما تفقدين الشيف آلن |
| Bir çocuğu kaybettiğinde tüm anılar bir yere toplanıyor. | Open Subtitles | عندما تفقدين طفلا تبقى جميع الذكريات فى المكان |
| Sanırım bir şeyi kaybettiğinizde mutsuz olursunuz; ama benim kötü şans dışında hiçbir şeyim olmadı. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تصبحين تعيسة عندما تفقدين شيئاً ولكنى لم يكن لدى شيئاً سوى الحظ العسر |
| Eğer özen göstermezsen,bebeğini kaybedebilirsin. | Open Subtitles | لو لم تحصلي على رعاية جيّدة, قد تفقدين الصغير. |
| Bu, kendini kaybettiğin ilk vaka değil. | Open Subtitles | ليست هذه المرة الأولى التي تفقدين بها السيطرة على نفسك |
| Louanne, eğer espri anlayışını kaybedersen işin biter. | Open Subtitles | لوين، حالما تفقدين طابع المرح فإن كل شيء ينتهي |
| - Kesilip kesilmemesine o karar verir. - Bir noktayı gözden kaçırıyorsun. | Open Subtitles | هو يمكن أن يقرر يقطعها أم لا - أنت ِ تفقدين النقطة بالضبط - |
| Son olarak da, evin yedek anahtarı çünkü bir şeyler kaybediyorsun. | Open Subtitles | ،أخيراً وليس آخراً ،مفتاح احتياطي للمنزل لأنكِ تفقدين غالباً الأشياء |
| Bu arada benim yüzümden popülariteni kaybediyorsun. | Open Subtitles | وعلى فكرة , انك تفقدين بالتدريج شعبيتك بسببي |
| İnsanların kimliğini çalarak belki de kendi geçmişini kaybediyorsun. | Open Subtitles | عندما تقومين باستخدام قواكِ تفقدين الذاكرة |
| Masumiyetini kaybediyorsun. Temelden sarsıyor. | Open Subtitles | تفقدين برائتك الأمر في غاية السوء |
| Bir kurdun vücudunu işgal ettiğini, seni ele geçirdiğini söyleyecek ve bir anlığına bile olsa buna inanırsan gözlerin kararacak ve hakimiyeti kaybedeceksin. | Open Subtitles | سيخبركِ أنّ الذئب يغزو جسدكِ و يحاول الهيمنة عليه لكنْ إنْ صدّقتِ ذلك، و لو للحظة ستغيبين عن الوعي و تفقدين السيطرة |
| Yoksa güvenini, kimlik duygunu ve en önemlisi akıl sağlını kaybedeceksin. | Open Subtitles | أو سوف تفقدين ثقتك بنَفْسِك سوف تشعرين بالهاوية والأهم من ذلك، عقلِكْ |
| Herkesin sevgisini sonunda ya kaybedersin ya da... | Open Subtitles | أنتِ دائماَ تفقدين كل من تحبيه أو كل من هو قريب إلى قلبك |
| Köpeğini kaybettiğinde yapabileceğin en iyi şey yeni bir köpek almaktır. | Open Subtitles | عندما تفقدين كلبك أفضل ما يمكنك أن تفعليه هو أن تستبدليه بكلب جديد |
| Size yakın birini kaybettiğinizde yardım almak her zaman mümkündür. | Open Subtitles | عندما تفقدين شخصا مقربا اليكِ هناك دائما مساعدة متوفرة |
| Sana eşlik edecek biri olmadan yolunu kaybedebilirsin. | Open Subtitles | أن تدهبِ وحيدة في داك المسار قد تفقدين طريقك |
| Asıl endişelenmen gereken zaman, bu tip hissiyatı kaybettiğin zamandır onların güçlendiği zaman değil. | Open Subtitles | يجب أن تقلقي عندما تفقدين هذه المشاعر ليس عندما تصبح أقوى |
| Ya kendini kaybedersen? Neler yapabileceğini kim bilir? | Open Subtitles | تفقدين أعصابك ومن يدري ماذا يمكنك أن تفعلي؟ |
| En iyi kısmı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تفقدين الجزء الأروع في الكتاب |
| Geçici aksilikler yüzünden güvenini kaybetme. | Open Subtitles | إياكِ وأن تفقدين الثقة في نفسكِ بسبب بعض النكسات المؤقتة |
| Sevdiğiniz bir insanı kaybetmenin ne kadar zor olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعلم أنّ الأمر صعب عندما تفقدين شخصا تهتمين لأمره |
| Aklını kaçırmıyorsun. | Open Subtitles | لابد أن تثقي بي، أنتِ لا تفقدين صوابك. |