"تقبل الأمر" - Traduction Arabe en Turc

    • kabul
        
    Ben kabul ediyorum. Neden siz etmiyorsunuz? Open Subtitles أنا أستطيع تقبل الأمر لما لا تتقبليه انتِ؟
    Babam da biliyordu. Ama kabul edemiyordu. Open Subtitles أبى عرف هذا أيضاً لكنة لم يستطع تقبل الأمر فحسب
    4 yılın ardından hâlâ kabul edemiyorsa, asla kabul etmez. Open Subtitles إذا لم تستطع تقبل الأمر بعد 4 سنوات فلن تفعل ابداً
    Nazikçe alabildiklerimi kabul etmeye çabalıyorum. Open Subtitles سأحاول تقبل الأمر بسعة صدر وحفاوه, وارضى بمالدي.
    hayır. bence bu kabul edilemez neye benzediklerini hatırlıyormusun? Open Subtitles كلا إنكِ فقط تحاولين تقبل الأمر هل تتذكرين كيف يبدون؟
    Başkaları değersiz olduğumu söylüyorsa tek yapmam gereken bunu kabul etmektir. Open Subtitles عليّ تقبل الأمر حينما يقول الناس عني تافه.
    Ama herkesin bir çatısı vardır. kabul et. Open Subtitles ‫ولكن كل شخص لديه سقف ما ‫لذا تقبل الأمر
    Muhtemelen o zaman bilmiyordu ya da kabul edemiyordu ama onun için son yaklaşıyordu. Open Subtitles غالباً لم يعرف ذلك حينئذ أو ربما لم يستطع تقبل الأمر لكن نهايته تقترب ولقد كان وقتها قد حان أخيراً
    kabul et, Silas, biz 18+ iken, sen 13+ 'sün. Open Subtitles تقبل الأمر ، نحن عنيفون و أنت لا
    Neden kabul edemiyorsunuz? Open Subtitles لماذا لا يمكنك فقط تقبل الأمر ؟
    kabul et bu geceye yetişemeyeceğiz. Open Subtitles تقبل الأمر لن نتمكن من الوصول الليلة
    Açıkçası bu meseleler oldukça çabuk değişebilir, haklarla ve kanun değişiklikleriyle ve yaklaşımlardaki değişikliklerle ancak mevcut eğilimlerimizle bunun hedeflerin en endişe verici boyutu olduğunu kabul etmek zorundayız. TED بالتأكيد، يمكن لهذه الأمور أن تتغير بسرعة نتيجة ما يطرأ على الحقوق من تغير في القانون، أو في المواقف ووجهات النظر، لكن علينا تقبل الأمر في وضعه الحالي، لا بد أن هذا الأمر من أكثر الأشياء المقلقة ضمن أهداف التنمية المستدامة.
    Jim, zaman değişiyor. Onlar ise bunu kabul etmiyorlar. Open Subtitles (تتغير الأوقات يا (جيم لم يستطيعا تقبل الأمر
    Sanırım bunu kabul etmelisin. Open Subtitles أعتقد بأنه عليك تقبل الأمر
    Binbaşı Tanner'ın yazılımı sattığını kabul etmeliyiz. Bunu kesinlikle kabul etmeyeceğim. Open Subtitles لا يوجد شيء, أعتقد أن علينا تقبل الأمر أن الرائد (تانر) باع البرنامج
    - Bunu kabul etmenin zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أنه من الصعب تقبل الأمر (لا تفهمين, (كاتارا
    Bu terfiyi kabul etmem yüzünden. Bunun zamanlaması- Open Subtitles لأجل تقبل الأمر هذا التوقيت...
    kabul etmeyi reddediyorum. Open Subtitles حسناً, أنا أرفض تقبل الأمر
    kabul etmemeni nasıl karşıladı? Open Subtitles كيف تقبل الأمر عندما رفضت؟
    Adam gibi kabul et Henry. Ben daha iyiysem ne yapabilirim? Open Subtitles تقبل الأمر كرجل يا (هنري) لا يمكنني فعل شيء إن كنت أفضل منك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus