| Baktığınızda tıpkı kertenkele gibi parmak soyma hareketini yaptığını görebilirsiniz. | TED | ولو نظرتم سترون أنه يستخدم تقشير الأصابع كما تفعل الوزغة |
| O zaman soyma bıçağı veya mektup açacağıyla bir kadının yapmış olabileceğini anladım. | Open Subtitles | عندها أدركتُ بأنها قد تكون امرأة والتي فعلتها بسكينه تقشير او فتّاحة رسائل |
| Birkaç kez de yangın çıkardım. Biraz elma soymak ister misin? | Open Subtitles | سوى بعض الحرائق لذا فأترغب في تقشير بعض التفاح؟ |
| Gerçektende zaman yolcusuymuş gibi hissediyorsunuz, aşağıya inerken tarihin katmanlarını birer birer soymak. | Open Subtitles | تشعر حقا كما لو كنت مسافرا عبر الزمن، تعيد تقشير طبقات من التاريخ واحدا تلو الآخر كلما تذهب إلى الأسفل. |
| Havuçları soyarken, bebek yaparken, yerleri paspaslarken. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالطبخ التنظيف, تقشير البطاطا تقطيع الجزر, الاعتناء بالأطفال |
| İlk önce, Japon deniz tuzu vücut fırçası ile ölü derileri soyacağım. | Open Subtitles | أولا سأقوم بعمل تقشير عن طريق دعك الجسم بملح البحر الياباني |
| Bir deri soydurma inzivasına çekildi, 300 mil uzakta, yani mümkün değil. | Open Subtitles | انه في عملية تقشير الجلد على بعد 300 ميل لذلك مستحيل |
| Çok pişmiş yumurtamı masamda soyma hakkımı saklı tutuyorum. | Open Subtitles | كلا. أعدت النظر في أحقيّة تقشير بيضي المسلوق على مكتبي. |
| Anlarsınız ya, benim soyma makinem saniyeler içerisinde yüzlerce havuç soyar. | Open Subtitles | اتعلمين، قشارة الجزر هذة يمكنها تقشير المئات فى ثوان |
| Adil ve uygun bir mısır kabuğu soyma arışmasında beni kazandı. | Open Subtitles | ربحنى بعدل فى مسابقة تقشير الذرة |
| Yumurta soyma yasası da nereden çıktı? | Open Subtitles | من أقر قانون تقشير البيض ؟ |
| Cilt soyma? | Open Subtitles | لا أدري، تقشير وجه؟ |
| insan gerizekali bile olsa satmaya çalismadan önce soymak gerektigini bilir. | Open Subtitles | أي أحمق يعرف بأنه يجب تقشير السلك قبل بيعه |
| Zamanla sen kumsal ceketim konusunda benle dalga geçmekten vazgeçeceksin ben de sana portakal kabuğunu tek hamlede soymak süper güç değil OCD'dir demeyi keseceğim öyle mi? | Open Subtitles | كما تعرف , وبعدها تتوقف فجأة عن السخرية منِّي بشأن سترتي الرياضية للبحر وأنا أتوقف عن إخبارك بأن تقشير البرتقالة |
| Patates soymak kadar terapi etkisine sahip bir şey var mı? | Open Subtitles | . هل تعرف ذلك ؟ لدى بعض الفن فى تقشير البطاطا . |
| Ama onları tabakalar olarak düşünün. Yani, Roma tabakalardan oluşur -- yatay tabakalar, dikey tabakalar. ve düşündümde, sadece bir sayfayı soymak -- eğer doğru şekilde düşünmenizi sağlayabildiysem-- bir şekilde size tabakaların derinliğini göstermeme imkan verecek. | TED | ولكنني اعتبرها طبقات. فروما مدينه للطبقات طبقات افقيه و طبقات راسيه وفكرت ان تقشير الطبقات سيسمح لي --- ان ادي ذلك الي قيادتكم للتفكير بالطريقه السليمه -- سيسمح لي ذلك بان اريكما عمق الطبقات |
| Ama içinde patates soymak yok. | Open Subtitles | لكنها لا تتضمن تقشير البطاطا. |
| -Ne peki, patates soymak mı? | Open Subtitles | - ماذا , تقشير البطاطس؟ |
| Patatesleri soyarken ya da havuçları ayıklarken. | Open Subtitles | تقشير البطاطا, كشط الجزر. |
| Patates soyarken oldu. | Open Subtitles | كنت قطعت عليه تقشير البطاطا. |
| Dilimleyeceğim ya da soyacağım bir şey olmadığından emin misin? | Open Subtitles | هل بوسعي تقطيع أو تقشير شيء؟ |
| Hepimize birer cilt soydurma, hı? | Open Subtitles | ربما تقشير بكل مكان |