| Bütün kurdeleleri yine tek bir kişiye taktığını söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ الثلاث أشرطة على رجل واحد مرة أخرى. |
| Haydi sakın bana o tarz bir hayat istediğini söyleme. | Open Subtitles | بربّكِ, لا تقولي أنكِ تريدين ذلك النوع من الحياة. |
| Fakat sakın beni kısa bir süre için bir kez bile düşünmediğini söyleme. | Open Subtitles | لكن، لا تقولي أنكِ لم تفكري بي بين فترة و أخرى |
| Sue, neden eve geldiğini ve onunda eve gelmesi gerektiğini söylemedin? | Open Subtitles | أظن الأمر مرّ بسلام لماذا لم تقولي أنكِ أتيتِ للبيت في آخر لحظة وأنها يجب أن تعود للبيت أيضًا؟ |
| Okuldan bir çocuğun kollarında uçmaya gittiğini söylemedin herhalde. | Open Subtitles | لأنني أظن أنكِ لم تقولي أنكِ كنتِ تطيرين بين ذراعي فتى من المدرسة |
| Ve sakın bunu yapamayacağını söyleme, çünkü yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | ولا أريد ان تقولي أنكِ لا تستطيعي لانكِ بالفعل تستطيعي |
| - Aynı şeyi hissetmediğini söyleme şimdi bana. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ لم تشعري بالشعور ذاته نحوي. |
| Sanki bazı koşulları kabul etmişsin gibi hissedip, hâlinden memnun olduğunu söyleme. | Open Subtitles | بحيث تقولي أنكِ بخير لانك تشعرين بأنك وافقتي على الشروط |
| Sakın başka birini sevdiğini söyleme! | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ تُحبي شخص آخر أكثر مني |
| Ben çekici biriyim gibi şeyler söyleme. | Open Subtitles | و لا تقولي أنكِ تمتلكين الجاذبية فعلاً |
| Lütfen bana 10. sınıftayken Jenna Cristalli'yle 2. aşamaya geçtik diye kıskandığını söyleme. | Open Subtitles | رجاء لا تقولي أنكِ تصابين بالغيرة لأني وصلت للمرحلة الثانية في الصف العاشر مع "جينا كريستالي" |
| İstemediğini söyleme. İnanmam. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ لا تريدينه لن أصدقكِ |
| Sakın bundan haberin olmadığını söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ لم تكوني تعرفين بشأن ذلك |
| Sakın bana hiç heyecanlanmadığını söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ لستِ بمبتهجة |
| Sakın bana bilmediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي أنكِ لا تعرفين |
| Okuldan bir çocuğun kollarında uçmaya gittiğini söylemedin herhalde. | Open Subtitles | لأنني أظن أنكِ لم تقولي أنكِ كنتِ تطيرين بين ذراعي فتى من المدرسة |
| - Onunla çıkacağını söylemedin inşallah. | Open Subtitles | لم تقولي أنكِ ستخرجين معه, أليس كذلك؟ |
| Onu kurtarmaya çalıştığını söylemedin hiç. | Open Subtitles | لم تقولي أنكِ كنتِ تحاولين إنقاذه أبداً |
| Yani, temiz çamaşırlara ihtiyacınız yok, ve bana aynı zamanda temiz çamaşır için özel olarak boş bir bavul taşıdığınızı mı anlatmaya çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | لذلك لستِ في حاجة إلى ملابس جديدة وفي الوقت نفسه أنتِ تقولي أنكِ تأخذي حقيبة فارغه للبيت وخاصة للملابس الجديده |
| Bak, bana beni sevdiğini söylediğinde buna güvenebilmem gerek. | Open Subtitles | أسمعي, عندما تقولي أنكِ تحبينني أريد أن أثق بذلكَ |