| Bakıyorken yapıp da böyle bir şeyi sonunu getiremeyeceğin kusmuk savaşı başlatma. | Open Subtitles | أنا أرى ما يحدث ولا تبدآ حرب تقيؤ لا يمكنكما إنهاؤها .. |
| Evim berbat durumda, havuzum kir içinde, arabam kusmuk kokuyor. | Open Subtitles | منزلي في فوضى، حمام السباحة قذر سيارتي تفوح منها رائحة تقيؤ |
| İskambil kağıtları ya da kusma torbası falan istiyor musun? | Open Subtitles | ،أتريد مجموعة أوراق لعب أو كيس تقيؤ أو أي شيء؟ |
| Demek kusma ve nefes darlığı şikâyetin var ve bunlar amiyotrofik lateral skleroz göstergelerinden değil. | Open Subtitles | إذا أنتِ لديك تقيؤ وضيق في التنفس لا شيء منه يتعلق بمرض ضمور عضلاتك |
| "kus ve Patla" adını vermişler. | Open Subtitles | -ماذا يطلق عليه ؟ -يطلق عليه "تقيؤ وإنفجار ". |
| Affedersiniz, bu sıra Kusmak için bir şeye ihtiyacı olanlar için mi? | Open Subtitles | المعزرة، هل هذا الصف للناس الذين في حوجة الى تقيؤ شي ما؟ |
| Bu yatakta debelenmekten, sağa sola kusmaktan farklı bir şey . | Open Subtitles | فهذا يأخذ بعدا أبعد من الطوف على السرير أو تقيؤ حساء البازلاء |
| Koyu turuncu, şu yeşille sarı arasındaki kusmuk rengi. Tanrım. | Open Subtitles | البرتقالي المحروق، هذا لون تقيؤ بين الأخضر والأصفر. |
| Sahte kusmuk. | Open Subtitles | هذا شيء عظيم نجاح باهر! - تقيؤ الاصطناعي |
| İki adım ileri, bir kusmuk geri. | Open Subtitles | لا ."خطوتين إلى الأمام وخطوة إلى الوراء "تقيؤ |
| Burası bir şekilde kusmuk kokuyor. | Open Subtitles | لديك رائحة تقيؤ في هذه الحجرة |
| Bozuk bira, kusmuk, idrar. Aç mısın? | Open Subtitles | بيره, تقيؤ, وبول, أانت جائع؟ |
| Belirtileri ise kan kusma, kas kontrolünde yetersizlik. | Open Subtitles | الأعراض هي تقيؤ الدم عجز في السيطرة على العضلات |
| Etkileri; kasılma, kusma, ödem, kangren ve kurtulanlara göre cehennem ateşinde yanıyormuş hissi veriyormuş. | Open Subtitles | الاثار اليمة وهي : تقلصات ,تقيؤ اغماء, غرغرينا وتبعا لما قاله الناجون |
| Eklem ağrıları, kusma, kramplar... | Open Subtitles | نقص في الرؤية ، ألام في المفاصل... تقيؤ ، تشنجات عضلية. |
| kus, kus, kus kus, kus... | Open Subtitles | تقيؤ ، تقيؤ ،تقيؤ تقيؤ ، تقيؤ سوف يتقيأ |
| - Kusmayacağım! - ...kus, kus... | Open Subtitles | لن اتقيأ تقيؤ ، تقيؤ |
| "kus ve Patla" | Open Subtitles | تقيؤ وإنفجار. |
| Onu kusturmak isterim, eğer Kusmak üzere olmazsam bende. | Open Subtitles | فما استقاموا لكم فاستقيموا تقيؤ 'م، أيضا، إذا كان لي هفوة لا ارادي لا يزال يعمل. |
| Soğuk soğuk Kusmak çok garip bir his. | Open Subtitles | انه شعور أغرب , التقيأ الباردة تقيؤ. |
| Bu yatakta debelenmekten, sağa sola kusmaktan farklı bir şey . | Open Subtitles | فهذا يأخذ بعدا أبعد من الطوف على السرير أو تقيؤ حساء البازلاء |
| Üstüne bir canavar kusuyor ve bana elleme mi diyorsun? | Open Subtitles | أحصلى على تقيؤ من قـِبل وحش وإخبريني بماذا تشعري؟ |
| Ve daha da kötüsü -- yararlı bile değil. Çünkü ateşi olduğunu veya kustuğunu bilebiliriz, ama nedenini bilemeyiz. | TED | والأسوأ أنها غير مجدية لأننا نعرف أنه كان هناك تقيؤ وحرارة ولكننا لا نعرف لماذا. |