| Televizyon ekranlari yoktu, ve izleyecek futbol maclari yoktu. | TED | ولم تكن لديهم شاشات تلفاز، ولم تكن لديهم مبارايات كرة القدم لمشاهدتها. |
| Almanlar, çıkartmayı bekliyorlardı ancak nereye olacağı konusunda bir fikirleri yoktu. | Open Subtitles | الألمان توقعوا عملية الأنزال، لكن لم تكن لديهم فكره عن أين سيتم |
| Uzun yolculuklarda ölüyü saklamanın bir yolu yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم القدرة على الحفاظ على الجثث في رحلات البحر الطويلة |
| Onun Sör Thomas Overbury adında bir adam olduğunu düşünmüşlerdi ama sonra o olmadığını keşfettiler ve kim olduğu hakkında hiç bir fikirleri yok. | TED | قاموا بشراءها عندما كان اسمها سير توماس اوفيربيري وبعدها أكتشفوا انها لم تكن هو ولم تكن لديهم أدنى فكرة من يكون |
| Hiç bir fikirleri yokmuş, annelere neler olduğunu anlayamamışlar. | Open Subtitles | لم تكن لديهم فكرة أي فكرة عما قد يحدث للأمهات |
| Lakin çoğu sivilin neye bulaştıkları hakkında bir fikri yoktu. | Open Subtitles | لكن معظم المدنيين لم تكن لديهم أدنى فكرة عما سيكسبونه من تلك الحرب |
| Hatırlıyorsunuz değil mi, o tarihte ellerinde bir ceset yoktu? | Open Subtitles | لم تكن لديهم جثة في ذلك الوقت، ألا تذكر؟ |
| - 70'lerin sonunda böyle bir teknoloji bile yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم تلك التقنية في آواخر السبعينات |
| Aynasızların seninle ne yapacakları hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | ورجال الشرطة لم تكن لديهم أدنى فكّرة عمّا سيفعلونه. |
| Ama neden başarısız olduğunu biliyorum. Ellerinde doğru alet yoktu. | Open Subtitles | لكني أعرف سبب الفشل لم تكن لديهم المعدات المناسبة |
| İlk kalp cerrahlarının bypass makineleri yoktu. | Open Subtitles | جراحين القلبية الأوليين لم تكن لديهم عدة التفافية |
| Birbirlerinden başka kimseleri yoktu -- ailelerinin kim olduğunu bile bilmiyorlardı. | TED | لم تكن لديهم عائلة غير بعضهم البعض... حتى أنهم لم يعرفوا من والديهم. |
| 50 yıl önce böyle şeyler yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم هذه الأشياء قبل 50 عاماً |
| Ben burada öğrenciyken, böyle şeylerimiz yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم هذه الأشياء عندما كنت هنا |
| Mahkeme Prop 8'in destekçilerinin alt mahkemeye itiraz etme hakkı yoktu kararını verdi. | Open Subtitles | قالت المحكمة أن... داعمي قانون منع زواج المثليين لم تكن لديهم أرضية للاعتراض في المحكمة الابتدائية. |
| onlarda kıvılcım yoktu, ama onlar (gülüşmeler) Kurallar koyabilirsin ama sadece gösterebileceğin öğelerle ilgili. | TED | لم تكن لديهم مشررة. لكنهم -- (ضحك) -- يمكنك اختلاق قواعد، لكن يجب أن ترتبط فقط بما أنت قادر على شرحه. |
| Hayır yoktu. | Open Subtitles | كلا، لم تكن لديهم ألعاب يويو. |
| - Aksanlarından. Aksanları yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم لهجة |
| Hiçbir bağları yokmuş. | Open Subtitles | لم تكن لديهم ارتباطات لا زوجات، لا أبناء، لاشيء |
| Polisteki ifadelere göre bebek bakıcıları yokmuş. | Open Subtitles | -وإستناداً إلى بيانات الشرطة ، لم تكن لديهم جليسة أطفال. |