| Yani bunu giyiyorsun ve hayatını koruyor öyle mi? | Open Subtitles | تلبسه فيحمي حياتك كأحجار الكريستال |
| Ne giyiyorsun ha? | Open Subtitles | ما الذي تلبسه ؟ |
| Neredeyse Giydiği her şeyi evimden 3D baskı ile yaptım. | TED | تقريبًا كل ما تلبسه تمت طباعته في منزلي. |
| Leydi Stubbs'ın yok olduğu sırada taktığı yüzük. | Open Subtitles | هذا هو الخاتم الذى كانت تلبسه ليدى ستابس وقت اختفائها |
| Öyle bir şey giydiğin için hırpalanabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تلبسه في المنزل فقط شيء ما مثل ذلك. |
| Bir kış bir palto giydi, üç parça şeklinde giyiyordu. | Open Subtitles | ذات شتاء إرتدت معطف مقطع تماما كانت تلبسه على ثلاث مراحل |
| Ne yazık ki yanlış takıyorsun. | Open Subtitles | انا تلبسه بشكل خاطئ على ما اعتقد |
| Artık giymek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تلبسه |
| Şey... En baştan alalım, tamam mı? Tanrım, ne giyiyorsun sen? | Open Subtitles | ...دعينا يا إلهي, ما الذي تلبسه |
| -Bunu niye şimdi giyiyorsun? | Open Subtitles | -لماذا تلبسه الآن؟ |
| - Bunu niye şimdi giyiyorsun? | Open Subtitles | -لماذا تلبسه الآن؟ |
| Heidi'nin düğününde Giydiği elbiseyi giymiş. Aklımı kaçırıyorum Fish. | Open Subtitles | إنها تلبس نفس الفستان الذى كانت تلبسه فى زفاف هايدى |
| Giydiği her şey ünlü tasarımcıların elinden çıkma. After Five. Bu sezonun. | Open Subtitles | كل شيء تلبسه مفصل بمقاس خمسة , لهذا الموسم |
| Sonra işime başlayınca ona şimdi taktığı yüzüğü aldım. | Open Subtitles | بعدها, بدأت بأعمالي الخاصة وأحضرتُ الخاتم الذي تلبسه الآن |
| Ben de "Ne bok ayakkabı giydiğin umrumda değil, sen hala salak bir tacirsin" dedim. | Open Subtitles | فقلت له "لا يهمني ما تلبسه فمازِلتَ تاجر مخدرات" |
| Tilly Rice, Bess Sedwick'inkine benzer şapka giyiyordu, | Open Subtitles | كان تيلى رايس ترتدى قبعة تشبه ما تلبسه بيس سيدويك الى حد ما |
| Artık giymek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تلبسه |