| Düşündüm de,belki o büyüyü deneyebiliriz. | Open Subtitles | وكنت أفكر في أن نحاول تجربة تلك التعويذة |
| Madalyonla yaptığın o büyüyü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعلم بشأن تلك التعويذة التي قمت بها بالميدالية؟ |
| Anlayamıyorum. Bu büyü işe yaramalıydı. | Open Subtitles | أنا لا أفهم كان يجب أن تعمل تلك التعويذة |
| Bu büyüyü yapmak için bir üst versiyona geçmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاجين لترقيته لنسخة كاملة لإستعمال تلك التعويذة. |
| O büyü altındaki Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nden biri şövalyeden daha alt kademelerin olduğu bir ortamda öldürülürse çevresindekilerin hayatını emecekti. | Open Subtitles | إن قُتل إحد فرسان المائدة المستديرة وكانت تلك التعويذة ملقية، سيقوم بسحب حيوات جميع من حوله |
| O zaman o tılsım yoksa hayaletleri uzak mı tutuyor? | Open Subtitles | اذن.. يمكن ان تكون تلك التعويذة... مانعة للاشباح؟ |
| Kusura bakma. Söylediğim gibi, bu büyünün geri dönüşü yok. | Open Subtitles | آسفة، كما قلت قبلًا، لا يمكن إبطال تلك التعويذة. |
| Öyleyse tek ihtiyacımız olan şey o büyüyü yapabilecek birisi. | Open Subtitles | إذًا لا نحتاج سوى لأحدٍ بوسعه إجراء تلك التعويذة. |
| Kötü insanları şehrimizden uzak tutan o büyüyü o kadar özlüyorum ki. | Open Subtitles | أفتقد تلك التعويذة التي أبقت الناس بعيدين عن البلدة |
| - Bak, endişelenme, o büyüyü bir daha asla yapmayacağım. | Open Subtitles | - لا تقلقي - فلن أُطلِق تلك التعويذة مجدداً |
| o büyüyü kitaba sen koydun. | Open Subtitles | أنت وضعت تلك التعويذة في ذلك الكتاب |
| Bu büyü canını çok fazla acıtacak. | Open Subtitles | يجب أن تعرفن أن تلك التعويذة قوية للغاية |
| Kitaba göre Bu büyü bizi indelebilis yapmalı. | Open Subtitles | طبقاً للكتاب -ستجعلنا تلك التعويذة غير قابلين للإزالة -ماذا يعني ذلك |
| Bu büyüyü ilk kez yapıyorum ama Grimoire'a göre parmak izi yavaşça yüzeye yükselecek ve umarım düşmanımızı öğrenebileceğiz. | Open Subtitles | تلك أول مرة أقيم فيها تلك التعويذة (ولكن طبقاً لل (جريمور البصمات تظهر ببطء |
| Ve Bu büyüyü kullanan sadece tek bir kişi tanıyorum! | Open Subtitles | ! وأعرف شخص واحد يستخدم تلك التعويذة |
| - O büyü Maleficent'ten gelmişti. Sonunda kendi başıma nasıl yapacağımı öğrendim. | Open Subtitles | تلك التعويذة جاءت مِنْ (ميليفيسانت) وقد تعلّمت أخيراً تحضيرها بنفسي |
| O büyü olmadan hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | -لن أغادر بدون تلك التعويذة . |
| Senin kim olduğunu o tılsım belirlemiyor. | Open Subtitles | تلك التعويذة لا تحدد من أنتِ |
| Ne güzel, ama hayatım bu büyünün tamamlanmasına bağlı olduğuna göre cadılarım senin işini doğrulayacaklar. | Open Subtitles | ما أبدعك، لكن طالما حياتي مرهونة بإتمام تلك التعويذة فلا بد أن يتحقق معشري من صحّة عملك. |