| Babam bunu onaylamayabilirdi. Ama artık onun öğrencisi değilim. | Open Subtitles | "قد لا يوافق والدي على ذلك ولكنني لم أعد تلميذه" |
| Onun öğrencisi olmak istedim. | Open Subtitles | أن يعلمني و أكون تلميذه |
| Büyücüyle görüşmek isteyen çok fazla kişi var. Ama o sadece çırağı aracılığıyla konuşur. | Open Subtitles | كثيرون يرغبون بمقابلة المشعوذ لكنّه لا يتحدّث إلّا مِنْ خلال تلميذه |
| Cuvier tek gözünü açar, öğrencisini sakince baştan aşağı süzer ve şöyle der. | Open Subtitles | فتح كوڤييه عيناً واحدة وتأمل تلميذه :بهدوء من أعلي لأسفل ثم قال |
| - Bu " Biz Merteuil ailesi" de ne? Öğrencisin. öğrenci gibi davranmaya çalış. | Open Subtitles | ماذا يعني اننا متساويين أنت تلميذه فكوني مثل بقيه الطلاب |
| Garip emir erinden garip ortağa. | Open Subtitles | من تلميذه محرجة لزميلة محرجة |
| Kun bu değerli bilgileri hayatta tutmak için çırağına öğretiyor. | Open Subtitles | لِذا يُعلِّم كون تلميذه ليُبقي معرفتهالثمينةعلىقيد الحياة. |
| Küçüklüğümden beri kendisinin çırağıyım. Daha da küçüktüm. | Open Subtitles | "كنت تلميذه منذ أن كنت صغيراً، جداً" |
| Beni değerli öğrencisiyle tanıştırdı. | Open Subtitles | حسناً، قام بتقديمي إلى تلميذه اللامع |
| Sen favori öğrencisisin tabii. Bense ona sirk gösterisi yapıyorum. | Open Subtitles | أنت تلميذه المفضل، أنا مجرد ممثلة سيرك. |
| - Onur öğrencisi, hatırladın mı? | Open Subtitles | تلميذه شريفه، اتتذكر؟ |
| Hazır olmalıyım, babamın öğrencisi olmalıyım. | Open Subtitles | يجب ان استعد انا اصبحت تلميذه |
| Hazır olmalıyım, babamın öğrencisi olmalıyım. | Open Subtitles | يجب ان استعد انا اصبحت تلميذه |
| Peki, çırağı bir kötü olan bir akıl hocasıyla çıkmak istediğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أريد مواعدة ناصح تلميذه مضجر. |
| Ben onun çırağı olmuştum, o da benim danışmanım ve koruyucum olmuştu. | Open Subtitles | أصبحت تلميذه وأصبح هو مستشاري وحارسي |
| İnsanlara tabak kırdırıyor öğrencisini tüm gece yağmur altında cezalandırıyor ölüm isteğine halk desteğini sağlamak için radyoda ötanazi kampanyası başlatıyor. | Open Subtitles | يطلب من الناس تحطيم الأطباق يعاقب تلميذه بالبقاء تحت المطر طوال الليل و قام بـ"مشروع إيثانيجيا" عبر المذياع من أجل جمع الأصوات |
| İnsanlara tabak kırdırıyor öğrencisini tüm gece yağmur altında cezalandırıyor ölüm isteğine halk desteğini sağlamak için radyoda ötanazi kampanyası başlatıyor. | Open Subtitles | يطلب من الناس تحطيم الأطباق يعاقب تلميذه بالبقاء تحت المطر طوال الليل و قام بـ"مشروع إيثانيجيا" عبر المذياع من أجل جمع الأصوات |
| Merhum polis memuru, kız öğrenci cinayetleri davasının çözülmesinde oynadığı önemli rolden ötürü kısa zaman önce terfi almıştı. | Open Subtitles | لقدّ تمت ترقية الشُرطيّ المتوفيّ مؤخراً لدوراً إستثنائيّ فى حلّ قضية إغتصاب وقتل تلميذه |
| Garip emir erinden garip ortağa. | Open Subtitles | من تلميذه محرجة لزميلة محرجة |
| Sihirli güçleri çalmak ve çırağına yıllar boyunca bu güçlere bekçilik ettirmek için. | Open Subtitles | سرقة القدرات السحريّة وحُرست طيلة تلك السنوات مِنْ قِبل تلميذه |
| Hayır, onun çırağıyım. | Open Subtitles | لا أنا تلميذه |
| Neredeyse öğrencisiyle aynı kaderi paylaşacaktı. | Open Subtitles | يعاني تقريبًا المصير نفسه مثل تلميذه. |
| Sen bir onur öğrencisisin. | Open Subtitles | .ـ انت تلميذه شريفه |
| Ben bir onur öğrencisiyim. | Open Subtitles | .انا تلميذه شريفه |
| Sen onun en sevdiği öğrencisiydin. Bütün bilgeliğinden faydalanan kişisin. | Open Subtitles | إنّك كنت تلميذه الأعزّ الحائز على كلّ حكمته. |
| Ölen çocuk onun öğrencisiymiş McLeod'la arabadaymış ve onlar şey... | Open Subtitles | الصبي الذي قتل كان تلميذه كان في السيارة مع ماكلاود وكانوا .. |