| Büyük oğlun Reno'da hırsızlıktan tutuklandı, haberin bile yok. | Open Subtitles | ابنك الأكبر فيكتور تم القبض علية الأسبوع الماضي في رينو بسبب جريمة سرقة لا تعرفي شيئاً عنها |
| Sarhoş araba sürmekten tutuklandı. Raporu alacaksınız. | Open Subtitles | تم القبض عليه للقياده فى حالة سكر ستحصل على تقرير |
| Dört sene önce alkollü araç kullanırken bir evsize çarpmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | تم القبض عليها قبل أربع سنوات بعد أن اصطدمت برجل مشرد |
| Bu kişiler eğer yetkililer tarafından yakalanmış olsalar yedi yıla kadar hapis cezası alabilirlerdi. | TED | قد يذهب أؤلئك الناس الى السجن لأكثر من سبع سنوات إذا تم القبض عليهم بواسطة السلطات. |
| Hayır. Ben de yakalandım. Ben arabayı sürüyordum. | Open Subtitles | لقد تم القبض علي أن أيضا كنت أقود السيارة |
| Asla! ... Eğer yakalanırsan, Çin mahkemesinde Çin kanunlarına göre yargılanacaksın. | Open Subtitles | لو تم القبض عليك، ستحاكم في محكمة صينية طبقاً للقانون الصيني |
| Beth, askerlerin, Charles'ın birçok arkadaşıyla, o Tutuklandıktan sonra temasa geçtiğini söylemedin mi? | Open Subtitles | بيث، ألم تقولي أن الكثير من أصدقاء تشارلز قد تم التحقيق معهم، من قبل الجيش، بعد أن تم القبض علي تشارلي؟ |
| Büyük oğlun, aptal bir hırsızlık olayından dolayı, Reno'da tutuklandı, bundan haberin bile yok değil mi? | Open Subtitles | ابنك الأكبر فيكتور تم القبض علية الاسبوع الماضى فى رينو بسبب جريمة سرقة لا تعرفى شيئاً عنها |
| Tanıştığınızdan ne kadar sonra tutuklandı? | Open Subtitles | كم مضى بعد أن التقيته وحتى تم القبض عليه ؟ |
| Bir bilgisayar fabrikasını uçurmaya kalktı ama vuruldu ve tutuklandı | Open Subtitles | لقد حاولت تدمير مصنع كمبيوترات و لكنها اصيبت و تم القبض عليها |
| Amon Goeth, Bad Tolz'daki bir sanat0ryumda yatarken tutuklandı. İnsanlığa karşı suçlardan Krakow'da asıldı. | Open Subtitles | تم القبض على امون جوز و تم نقله الى المستشفى النفسي في بادتولز و تم إعدامه في كاراكو لجرائمه ضد الانسانيه |
| Beş yıl önce bir modern sanat sergisine davetsiz katılmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | منذ خمس سنوات تم القبض عليه لقيامه بتحطيم معرض للفن الحديق |
| Çirkin gerçek şu ki bu şahıs tutuklanmış ve suçlu bulunmuş. | Open Subtitles | تظل الحقيقة القبيحة أن زميل إقامتنا هذا قد تم القبض عليه و قد وجد مذنباً |
| ...sadece Levazım Deposunda bir teğmen olduğu ortaya çıkan kişi sinemada yakalanmış. | Open Subtitles | من كنا نعتقد أنه ملازم فقط فى خدمة مستودع الامدادات قد تم القبض عليه فى السينما |
| İlk hırsızlık teşebbüssümde yakalandım. | Open Subtitles | أول مرة حاولت فيها سرقة شيئ تم القبض على |
| Bugün "göze göz", "yakalanırsan" demek. | Open Subtitles | اليوم العين بالعين تعني فقط لو تم القبض عليك |
| Ben Tutuklandıktan sonra paran vardı. Neden ona yardım etmedin? | Open Subtitles | بعد ما تم القبض علي كان لديكِ المال لما لم تساعديها؟ |
| Eğer yakalanırsak benim bir suçum olmadığını söyler misin? | Open Subtitles | أنت ستخبرهم أنه ليس لدي يد بكل هذا إذا تم القبض علينا، اليس كذلك؟ |
| Dinle, olur da tekrar yakalanırsam bana bir iyilik yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمعي اريد منكي معروف في حاله تم القبض علي مره اخري |
| Helikopter olayı yüzünden tutuklandığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انه تم القبض عليك بسبب الطائرة؟ |
| Kevin Richardson ve Raymond Santana ile birlikte üç çocuk daha o gece gözaltına alındı. | Open Subtitles | في تلك الليلة تم القبض على 3 مراهقين بالإضافة ل كيفين ريتشاردسن و رايموند سانتانا |
| Hani, "Eğer yakayı ele verirseniz, ki öyle olacağı kesin... sizi hayatımda hiç görmedim." | Open Subtitles | اذا تم القبض عليكم ، مع انى متأكد انه لن يحدث فسأكون متأكد اننى لن اراكم في حياتى الداعرة |
| O tutuklanan iki harika kadın ve onların aileleri. | Open Subtitles | تَعْرفُ أولئك البنتين الجميلتينِ الآتي تم القبض عليهم و عائلتهم و زوجي |
| Eğer onunla yakalanırsa, krallık onu son kuruşuna kadar harcar. | Open Subtitles | لو تم القبض عليه بها، التاج سيقوم بمصادرة كل بنس. |
| Yakalandığım için mutluyum. Zihinsel olarak hastaydım. | Open Subtitles | انا سعيد انه تم القبض علي فلقد كنت مشوشا عقليا |
| Her ikisi de uyuşturucu bulundurmaktan göz altına alındı. | TED | تم القبض على كليهما لحيازتهما المخدرات. |